22 Nisan 2016 Cuma

YAZIMI UZUN BULMUŞSUNUZ?!HAİNLERİN DE ÇOK UZUN YOLLARDAN GELDİĞİNİ UNUTMALISINIZ.TEMEL FIKRASI DEĞİL ARAŞTIRMA.İKİ GÖZÜMDEN AMELİYATLIYIM,BOYUN DAMARLARIMDA DA %70 DARALMA VAR YAŞIM DA SEKSENALTI..SAYGILARIMLAŞEKER .SORUNUMU DA ANLATMAYAYIM

2091/DOĞUM VE ÖLÜM TÜM CANLILAR İÇİN BİR DOĞA YASASIDIR?


                TC.

OSMAN TÜRKOĞUZ


TV. Çeşmealtı,21NİSAN 2016.

           DOĞUM VE ÖLÜM, TÜM İNSANLAR İÇİN, FARKSIZ ORTAK BİR DOĞA OLAYIDIR.

              “BEN,DÜNYAYA KİN DEĞİL SEVGİ PAYLAŞMAYA GELDİM?!”ANTİGONE,SOFOKLES.

SOFOKLES, BU ESERİNİ 82 YAŞINDA YAZMIŞTIR,91 YAŞINDA DA ATİNA DA MÖ.406 TARİHİNDE ÖLMÜŞTÜR.”ÖLÜNCE, İYİ ADAM, KÖTÜ ADAM MUAMELESİ OLMAZ?”ANTİGONE. BİZİM ÖKÜZLERİN KAFASI HÂLÂ KREON’UN KAFASIDIR.KÖLELER HİÇ BİR SORUYA EFENDİSİNDEN İZİN ALMADAN YANIT VEREMEZLER.”VÜCUDUM KÖLE OLSA DA,DÜŞÜNCELERİM ÖZGÜRDÜR?!”RAHMETLİ SOFOKLES.

Birinci Dünya Savaşında, çeşitli cephelerde Türk Ordusunun Şehit verdiği Tabiplerin listesidir. Ey din tüccarlarımız:

1-140 TÜRK ASILLI TABİP, OSMANLI VATANDAŞI,

2-32 ERMENİ ASILLI TABİP, OSMANLI VATANDAŞI,

3-25 RUM ASILLI TABİP, OSMANLI VATANDAŞI,

4-18 YAHUDİ ASILLI TABİP, OSMANLI VATANDAŞI.

         “Çok utanç verici bir olay. Hangi dinden olurlarsa olsunlar,     "köktendinci" din tüccarları, insanin doğasında olan "VICDAN"

Olgusunu yok ediyorlar, insanları en ilkel "sürüngenler" seviyesine çekiyorlar, "hayvanlar" bile diyemiyorum, hayvanlara hakaret olmasın diye.

Sayın Yosef Hoba ve ailesinden milletim namına özür diliyorum.

Müslümanlarda da cenaze en yakin zamanda kaldırılır, ayni Musevilerde oldugu gibi. "Sela vermek", bir ölümün ve defin merasiminin acele duyurulmasından ibarettir, kuranda, hadislerde veya kanunlarda yeri olmayan bir adettir, ibadet değildir, Sart ta değildir. Minare, sesi daha uzaklara duyurmak için yapılmış bir kuleden ibarettir ve oradan sadece dini duyurular yapılmaz, gereğinde belediye'nin ve hatta partilerin duyuruları da yapılır. Bunun için müftülüğe veya Diyanet isleri başkanına da sorulmaz.

Politika, hukuk, ordu ve polis "köktendinci" tüccarların eline geçmiş. Gerçekten Müslüman olan "taşşaklı bir imam", kimseye sormadan minareden duyuruyu yapardı, ama onlar kalmadı artik, onların yerine paraya tapanlar geldi. İmama 50 lira verselerdi, Yosef Hoba'nin salası da verilirdi.  İsimiz çok zor.”

 

Dr. Yavuz Dedegil.

        “Yosef Hoba’yı yakından tanıyan ve aynı zamanda komşusu da olan Moşe Habif, Musevi Kabristan Derneği üyesi olduğunu belirterek, “Kendisi gece saat 02.00′de vefât etti. Benim 02.30′da haberim oldu. O gün toprağa vereceğimizden gazeteye ilan verecek zaman kalmadı. Herkesin haberi olsun istedik. Vakit olsaydı, ilanla duyururduk, iş bu Kadar büyümezdi. 17 yıl önce buna benzer bir durum yaşandı. O zaman duyuru yapılmıştı. Ölümünden haberi olmayan dostları çok üzüldü. Kendisini Altındağ Musevi Mezarlığı’na defnettik,” Dedi.

KIZI KONUŞTU

        Ölen Yosef Hoba’nın kızı Cois Güt bu olayın siyasi tartışmaya çekilmesini istemediklerini belirterek, “Arkadaşları babamın ölüm haberini duyurup onurlandırmak istemiş. Biz bunu doğal karşılıyoruz. Diyanet İşleri’nin duyuru camiden yapmama konusunda kararına saygı duyuyoruz. Sonuçta bu kurum da yasaları yerine getiriyor;” dedi.

Olayın büyütülmesini istemediklerini kaydeden Cois Güt, “Biz bu ülkede yaşayan vatandaş olarak kararlara her zaman saygı duyuyoruz.EK:BEN,NE DİYANETBAŞKANINA NE DE ONLARIN KARARLARINA SAYGI DUYMUYORUM?OSTÜZÜ. Babamızdan bunu öğrendik ve gördük. Gazeteye ölüm liânı verecek zamanımız olmadı. Kısa sürede defnettik. İnternette duyulunca Amerika’dan Kanada’dan tanıyanlar bizleri arayıp taziyelerini iletti,” diye konuştu.

Bu arada İzmir İl Müftülüğü konuyla ilgili açıklama yapmadı. Diyanet İşleri Başkanlığı ise konuyu araştırıp bildireceğini duyurmuştu?!” ÖKÜZLER OKUSUNLAR DA İNSANLIK NEYMİŞ ÖĞRENSİNLER?!                                                                TC.                                                                                                                                             OSMAN TÜRKOĞUZ

                   osmanturkoguz@hotmail.com

                   TV. Çeşmealtı;13,Temmuz.2009

                            ANTİGONE

                            “Ben, dünyaya kin değil, SEVGİ paylaşmaya geldim!”

                                                        ANTİGONE-SOFOKLES-

                         “Kitaplar, birtoplumunkâğıttan hafızasıdır!”Arap atasözü.

        Rahmetli İsmet İnönü’nün en büyük eserlerinden birisi de, KÖY ENSTİTÜLERİ ve KLASİK ESERLERİN TÜRKÇEMİZE kazandırılmasıdır. Bir Reşat Şemsettin Sirer; Maarif Vekili olmuş; bir Celal Bayar ve Adnan Menderes iktidar olmuş; sayelerinde de T.C.Bugünlere gelip, dayanmıştır. Her ikisi de Rahmete kavuşan; Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü ile O’NUN Genelkurmay Başkanı Orgeneral Abddurrahman Nafiz GÜRMAN; Savaştepe Köy Enstitüsüne ziyarete gelirlerken; yolda, bir kız öğrenciye rastlarlar. Kızın adı Haficedir. Araçtan inerler,  ol mübarek kızımız ile konuşurlar. Kızcağız, tavuk çiftliği nöbetine gidiyormuş. Torbasına bakarlar; günlük nevalesi ile ANTİGONE adlı, yeni yayımlanan bir kitap vardır, ol mübarek torbada. Sofokles’in çağlar eskiten bu ölümsüz eseri, M.E. B. yayımlarındandır. Ölümsüz İsmet İnönü:

        “-Abdürrahman Paşa; der; bu kitabı henüz, Ankara’da bile okuyan yok iken, bu KIZIMIZIN EKMEK TORBASINDA bulunması yarınlara güvenle bakabileceğimizin işaretidir. Bütün Türk halkı, böyle kitapları okuduğu zaman her şey farklı olacaktır!”Osman Türkoğuz;”Babasız ve Şekersiz Bırakmak!”,”Silahlı Kuvvetlere Müdahale, Ulusal Felâketlerin habercisi midir?

Bendeniz; bütün kültürümü, uzun süre Halkevi olarak kullanılan, Menemen Kubilay okulu yanındaki kitaplıktan edinmişimdir. Ezberimi değil, KÜLTÜRÜMÜ!”

Benim de; bir zamanlar, yazılarımdan ve şiirlerimden örneklerin yayımlandığı bir site’de ANTİGONE adına rastlamam, hayatımın en mutlu anlarından birisidir. Bilimsel olarak; yukarıdaki cümleyi söyleyerek, kendisini asan Rahmetli ANTİGONE’NİN mağarası kanıtlansa; hiç durmadan, BENDENİZ DE KENDİMİ, orada ipe çekerim. Bu iki MUHTEŞEM KADININ ÖNÜNDE ve kendisini hiç görmediğim HATİCE’NİN önünde, saygılarımla eğilmeyi, ulusal bir gurur sayarım. Kimmiş bu ANTİGONE!

ANTİGONE. Bilmeden ve tanımadığı için, yanlışlıkla babasını öldüren Oidipus, öz annesi İokaste ile evlenir. Bu evlilikten birisi kız, ikisi de oğlan olmak üzere üç çocuğu olur. Kâhin Teiresias’ın açıklamasından anası ile evlendiğini öğrenerek, anasının dikiş iğnesi ile gözlerini kör etmiştir. Kızı Antigone; Kör babasının elinden tutarak, şehir, şehir ve köy, köy onun dilenmesini sağlamıştır. Thebai Krallığı sakinleri ve oğulları Eteokles ve Polineikes Kör Kralı lanetlemişlerdir.

Kör Kral Oidipus öldükten sonra; Antigone Thebai’ye döner. Thebai krallığında, iki kardeş ve dayıları Kreon arasında, şiddetli bit iktidar savaşı başlar. İki düşman kardeş, birbirleri ile dövüşürken ölürler. Kreon iktidarı ele geçirir. Kendisine yardım eden Eteokles’in dini törenle gömülmesini diğer kardeşin Polynekes’in gömülmeyerek, kuşlara ve kurtlara yem olmasını ister. Ölünün üzerine toprak serpmeyi bile yasaklar. Buna girişecek kimselerin ölümle cezalandırılacağını da ilan eder.

Sofokles’in ünlü Antigone Tragedyasında, bu Emire karşı gelen Antigone ile Kral Kreon’un tartışması, görkemli bir şekilde verilir. Antigone, Kreon’un emrine karşı gelmekle kalmaz, kardeşini gömmenin suç olmayıp, bir borç olduğunu savunarak, onu gömer ve yönetime baş kaldırır. Kral Kreon’un karşısına çıkarak, SUÇ ve DEVLET konularında, onunla tartışır. Tartışmanın işlendiği bazı bölümlerden parçalar vermekle yetineceğim.

“Antigone- Ben yaptığımı itiraf ediyorum, hiçbir şeyi inkâr etmiyorum.

  Kreon-Bu işi yasak eden emrimi bilmiyor muydun?

  Antigone-Biliyordum, nasıl bilmem? Herkese ilân edildi.

  Kreon-demek buna rağmen benim emrime karşı gelmeye cüret ettin?

   Antigone-Fakat bana bu emri veren Zeus değildi, Hades’te hüküm süren Dike de biz fanilere böyle bir nizam yüklememiştir. Ve senin emirlerinde, insan sözlerini tanrıların yazılmamış, değişmez kanunlardan daha üstün yapacak bir kudret bulunduğunu zannetmiyorum. Çünkü bu kanunlar yalınız dün ve bugün yaşamıyorlar, bunlar, ebediyen yürürlüktedirler ve ne zamandan beri mevcut olduklarını bilen yoktur.

Kreon- Thebai’liler arasında, bunu böyle gören yalnız sensin.

Antigone-Hepsi böyle görüyorlar, fakat korkudan dillerini tutuyorlar.

Kreon-Bunlardan ayrı düşündüğün için utanmıyor musun?

Antigone- Öz kardeşime saygı göstermekte utanacak ne var?

Kreon- Onunla dövüşüp ölen de bir kardeşin değil miydi?

Antigone- Aynı ananın ve aynı babanın oğluydu.

Kreon- Ötekine karşı alaka göstermekle, buna karşı günaha girmiyor musun?

Antigone-Mezarında yatan ölü, böyle bir hüküm vermeyecektir.

Kreon- Fakat sen bir günahkâra karşı aynı hürmeti gösteriyorsun.

Antigone-Onunla beraber, ölen bir kardeşti, bir köle değil.

Kreon-Birinin koruduğu bu memleketi bu memleketi öbürü harap ediyordu.

Antigone-Olsun, Hades ikisi için de aynı mezar hakkını tanır.

Kreon-Ama orada da iyi adam, kötü adamla eşit muamele görmeyi istemez.

Antigone-ölüm diyarında da böyle bir kaide olduğunu bana, kim söyleyebilir?

Kreon-Düşmanımız bizim için hiçbir zaman, hatta ölümünden sonra bile, dost değildir.

ANTİGONE-BEN, DÜNYA’YA KİN DEĞİL, SEVGİ PAYLAŞMAYA GELDİM.”

Kreon; Antigone’yi kayalıklarla çevrili bir mağaraya, ayaklarından zincirleterek kapatır. Kreon’un oğlu ve Antigone’nin nişanlısı Haimon, babasına isyan ederek, mağaraya koşar. Ne var ki, Antigone, kendisini asarak ölmüştür. Bu acıya dayanamayan Haimon da kendisini öldürür. Anası Eurydike de intihar eder. NOT: DÜNYAMIZDA; BÜTÜN İYİLER CEZALANDIRILMAKTADIR. OSTÜZü.

        Kaynakça

1-   Antigone, M.E. B’LIĞI Yayınları, Sabahattin Ali çevirisi,

2-   Azra Erhat, Mitolojik Sözlük, S.43-44

 

 

 

 

 

 

 

 

       

 

 

 

 

İzleyiciler

Blog Arşivi