TC.
OSMAN
TÜRKOĞUZ
TV.İZMİR;13
Şubat 2016.
ABDÜLHAMİDİSANİ?
UTANMAYI KALDIRIRSAN AR İLE/NE KÖPEKLERÇIKAR ORTAYA ULEMAYIM DİYE.
TRT
kanallarının birisini tesadüfen açtığım da, birisi kadın diğerleri de
Ulema!Dört kişinin utanç verici sohbetlerini dinledim:İkinci ve Kinci
Abdülhamit’i göklere çıkartıyorlardı?”Ülkeyi demir ağlarla ördüğü halde “Demir
ağlarla ördüm!?”Marşını söyletmemiş?!Onuncu yıl marşımıza taş
atıyorlardı.Cumhuriyet döneminde ,demiryollarımız kazma ve kürekle dağları aşarak
Anadolu’muzu bir baştan bir başa bağlamıştı.Almanya’ya, yaptıkları
demiryollarının iki tarafındaki arazilerin yirmişer kilometrelik şeritlerindeki
ekonomik değerleri vererek değil?!ARŞİVİMDEN BU KONUDAKİ YAZIMI BULARAK
O,OSMANLI HAYRANI ŞARLATANLARA CEVAP OLARAK SUNMAKTAYIM.LÜTFEN OKUYALIM:
1271/İKİNCİ ABDÜLHAMİT Mİ?ARAP UŞAĞI!
TC.
OSMAN TÜRKOĞUZ
TV. İZMİR.10 Aralık 2014.
OLACAKLARI
YAZDIM, ÜLKEMİZDE TÜRKLÜĞÜ SİLMENİN ÇOK ALÇAKÇA BİR AMERİKAN VE DÖNMELER OYUNU
TEZGÂHLANMAKTADIR. BÖYLE BİLİNE!
İKİNCİ ABDÜLHAMİT Mİ?
ARAP UŞAĞI!
“Sait
Paşa, ELİMDE OLSA BU MİLLETİN DİLİNİ ARAPÇA YAPARDIM!”Osmanlının 34’üncü
Padişahı ve İslamların Halifesi Zilullah’ı fil arz. Abdülhamit’i Sani.
“O zaman da
Padişahım küçük bir Arap Kabilesinin Reisi olurdunuz!”Eğinli/Kemaliyeli/ Sait
Paşa.
"HAYATTA YEGÂNE VARLIĞIM VE
SERVETİM, TÜRK OLARAK DOĞMAMDIR."
“BU MEMLEKET TARİHTE TÜRKTÜ, HÂLDE TÜRKTÜR VE EBEDİYEN TÜRK OLARAK
YAŞAYACAKTIR.” NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! MUSTAFA KEMAL
“Bir ulus, unsuru aslinin içinden çıkan
kimseler tarafından idare edilmiyorsa, izmihlal(çöküntü, yok olma)mukadder ve
yakındır!”Mustafa Kemal Atatürk.
“Amerika Birleşik devletleri neden mi
dünyanın en güçlü devletidir? Çünkü biz, vatan hainlerini hemen öldürürüz;
diğer ülkelerin vatan hainlerini de onları yönetmesi için başlarına yönetici
olarak koyarız!”Henry Ksinger, Yahudi
asıllı Amerika Birleşik Devletlerini Eski Dışişleri Bakanı.
“İKİNCİ ABDÜLHAMİT HAN, EMANETİN EMİN
ELLERDE!”Türk, Türklük ve Atatürk düşmanlarımız! Aklı başında ve
Türklük bilincine ve Türk tarihi bilgisine sahip olanlar, bu sözün anlamını
hemen kavramışlardır: İKİNCİ Abdülhamit, Kürt hayranı olarak Kürt
aşiretlerinden Hamidiye Alayları kurmuş, bu alayların başına da aşiret
reislerini Mirliva ve Miralay olarak atamıştı. Ve Kürdistan deyimini de bir
bölge anlamında, EGE BÖLGESİ GİBİ, kullanmıştı. Abdülhamit döneminde eyalet
sistemi vardı. Büyük elçiliklerde de hep Türkten gayrı unsurlar vardı. İktidar,
PKK’LILARI Aşayiş Birlikleri olarak Jandarmanın ve polisin yerine atayacak ve
Kürdistan eyaletini de kuracaktır. Uyuyalım Bakalım!
1.KAŞKARLI MAHMUT ATA; Divan’ı lügat’it Türk’ün yazarı ve1072 yılında; Bağdat Abbasi Halifesi’ne
:”Tanrımız; dünya’yı yönetmek için, Türk Ulusunu yarattı; TÜRKÇE ÖĞRENMEK, FARZ
VE AYINDIR! Diyebilen Büyük Türk Bilgini.
BİZ Kİ
MELİKİ TURANIZ, EMİRİ TÜRKİSTANIZ. BİZ Kİ, TÜRKOĞLU TÜRKÜZ. BİZ Kİ, ULUSLARIN
EN KADİMİ VE EN ULUSU TÜRK’ÜN BAŞBUĞUYUZ!” EMİR TİMUR. İMZASINI TÜRKOĞLU TÜRK
EMİR TİMUR!” YAZARAK ATARDI. ”KALK, KALK TA HER SATIRINDA KÖTÜLEDİĞİN MAĞLUP
TÜRK’Ü GÖR!”
Firdevsi’nin mezarında Emir Timur.
3.“Türk
olarak doğmuş olmam her türlü övgüden üstündür ”EBU’LGAZİ BAHADIR HAN, Secereyi
Terakime(Türk Şeceresi).
“SORMA BANA OYMAĞIMI,
BOYUMU;
BEŞ BİN YILDIR MİLLET GİBİ YAŞARIM.
DEME BANA OĞUZ, KAYI
OSMANLI;
TÜRK’ÜM BU DA HER UNVANDAN
ÜSTÜNDÜR!”
Ziya Gökalp(-1924)
Diyarbakırlı.
İkinci Abdülhamid, Abdülmecit oğlu
Ermeni asıllı Virjin’den /TİRİMÜJGAN/olma,22 Eylül 1842 doğumlu OSMANLI
PADİŞAHI. Ölümü: 10 Şubat 1918. Ölümü üzerine şu dörtlük yazılmıştı:” NE KENDİ
EYLEDİ RAHAT/NE HALKA EYLEDİ HUZUR/YIKILDI GİTTİ CİHANDAN/DAYANSIN EHLİ KUBUR!”Büyük
kardeşi Beşinci Murat’ın aklını yitirmesi üzerine!? 31 Ağustos 1876 tarihinde
Padişah oldu. Mithat Paşayı Sadrazamlığa getirdi./22 Nisan 1909’da halledildi/
Avrupalıların müdahalesinden kurtulmak için alelacele tercüme edilen
Belçika’nın 1831 tarihli anayasası 26 Aralık 1876 tarihinde içten pazarlıklı,
Arnavut, Kürt ve KENDİSİNE SUİKAST YAPAN VE İSYAN EDEN ERMENİLERİ, ANASI DANSÖZ
VİRJİN’İN HATIRI İÇİNTEBAAYI SADIKA OLARAK ANAN AZILI BİR Ermeni hayranı,
Yahudileri de sever ve takdir ederdi. Muhafız alayı, Arnavut, Kürt ve
Ermenilerden oluşmuştur. Akıl hocası ve sır kâtibi Arap izzet Paşadır… İkinci
Meşrutiyetin ilanı üzerine, edinmiş olduğu kara serveti ile Avrupa’ya
kaçmıştır. Bahçıvanı olan Arnavut Müşir maaşı almaktaydı. Bir Osmanlı Müşirinin
tayın bedeli Bir süvari bölüğün aylık masrafı kadardı. Altı-Yedi yaşındaki
şehzadeler Mirliva/Tuğgeneral/yapılırdı.20 Mayıs 1876’BEŞİNCİ Murat’ı tahta
geçirmek için,Yüzelli kişi ile Çırağan
Sarayı baskınını gerçekleştiren ALİ Süavi’yi , sopa ile öldüren Beşiktaş Muhafızı
ZIR CAHİL YEDİ-SEKİZ HASAN Paşayı
MÜŞİR YAPMIŞTI.İMZASINI ARAPÇA YEDİ VE SEKİZ HARFLERİNİ ÜSTTEN BİR ÇİZGİ
İLE BİRLEŞTİRDİĞİNDEN TARİHİMİZE YEDİ-SEKİZ HASAN PAŞA OLARAK GEÇMİŞTİ. VE Dini
kitap basmamak koşulu ile 1727 senesinde Macar İbrahim Müteferrika tarafından
açılan matbaada 1927 senesine kadar sadece 417 kitap yayınlanmıştı.1521
senesinde Köln’de100 özel matbaa vardı.1521’de Almancaya tercüme edilen
İncil’den 5000 adet basılmıştı. OSMANLI’DAN DEVRALDIĞIMIZ 40.000 KÖYÜN
38.000’İNDE İLKOKUL YOKTU. ÜLKEMİZİN TÜMÜNDE 337 DOKTOR,136 EBE,52 TANE AZINLIK
ECZANESİ VE 8 Türklere ait eczane vardı. MUSTAFA KEMAL’İN İSMET PAŞAYA
ANLATIMINDAN. Yıldız sarayında günde 300 horoz kesilir, bunların billurlarından
İkinci Abdülhamit’e yemek yapılırdı. Prusya Kıralı İkinci Wilhelm, ABDÜLHAMİTİN AŞÇIBAŞISI Mengenli Hakkı Efendiye:”Benim
sarayıma gel, o iri fasulyelerden bana yemek yap!”Dediğinde, Hakkı
Efendi:”Senin sarayında günde üç horoz kesilir, onlardan da altı horoz taşağı
çıkar,benim Hünkârımın sarayında günde üç yüz horoz kesilir,onlardan da altı
yüz taşak çıkar,fasulye dediğin şey horoz taşaklarıdır Ekselans!”Demişti.
İstanbul gümrüğünün haftalık hâsılatı olan
17.000 altın Yıldız Sarayını masraflarını karşılamak için kullanılırdı. Bağdat
demiryolunun yapımı sözleşmesi Almanların lehine hazırlanmıştı. Aslında, 1872
senesinde, Alman Mühendisi W.Pesel, Asya Osmanlı Demiryolları Genel Müdürlüğüne
atanmış VE HEMEN ALMANLARIN ÇIKARLARI DOĞRULTUSUNDA PLANLAMALARA BAŞLAMIŞTI.
,
Senelik kâr garantisi ile birlikte demiryolunun sağ ve solundaki askari 20-45
km.lik şeritte her türlü madenlerin, ormanların ve taş ve kum ocaklarının
işletme hakkı ve devlet arazisi de şirketlere verilmişti:
“
Demiryolu imtiyazları kilometre garantisi ile sınırlı değildi, Kilometre
garantisi yanında hattın geçeceği devlet arazisi şirkete bedelsiz
devrediliyordu. Şirket hat boyundaki devlet ormanlarını ve taş ocakların hiç
bir bedel ödemeden kullanabiliyordu. Yine demiryolu yapımı, bakımı ve
işletilmesi için gereken malzeme gümrüksüz olarak ithal ediliyordu.
Demiryolunun kenarlarında bazen 40, 43 ve bazen 45 kilometrelik şeritler
içindeki petrol de dâhil bütün madenleri işletme hakkına sahip oluyordu.
Görüldüğü gibi Osmanlı Devleti’nden demiryolu imtiyazı almak çok karlı ve
avantajlı bir iş olmanın da ötesindedir.”Karabük
Üniversitesi Senatosu, BU Abdülhamit’e Doktorluk unvanını vermişti! İkinci Abdülhamit, iktidara gelir, gelmez İstanbul, İzmir;
Bursa ve Erzurum gibi büyük şehirlerde bir ispiyoncu örgütü kurmuştu.
İspiyoncuların ihbarları sarayın Tütüncü başının adresine gönderilirdi,
mektubun içeriği incelenmeden işleme konulurdu. Fehim Paşa Hafiyelerinin başı
yapılmıştı. Gezici gösteri yapan bir İngiliz topluluğundan Margareth adlı bir
kadını zorla evine kapattığından adı da Margaret Fehim Paşaya çıkmışltı. Halkın
nefretin kazanan bu hain, İkinci Meşrutiyetin ilanı üzerine kaçmış olduğu
Bursa’da halk tarafından linç edilmiştir.
. “İkinci ve de Kinci Sultan Hamit; bir
Ermeni Rakkasenin—Virjin’in-- oğluydu. Osmanlı-Rus Savaşını bahane eden
Abdülhamit, Anayasayı yürürlükten kaldırarak Osmanlı Meclisini de kapattı.
Mithat Paşayı Hicaz Eyaletinin Taif kalesi zindanına attırdı. Mithat Paşa’nın
Sultan Aziz’in katili olduğunu iddia ederek bir yüksek mahkeme kurdurdu.
Mahkemenin başkanlığına da bir İngiliz ajanı olan Rum Hıristoforidis’i getirdi.
Ünlü Müşir Osman Paşa da bu mahkemenin üyelerinden birisiydi. Oğullarını saraya
damat ettirmenin yollarına ünün de kurban ettirmişti. Ve Rahmetli Mithat Paşa
Taif zindanında Abdülhamit köpeği subaylarca boğdurulmuştur.
“Daha 1800’lerde,Üçüncü Selim döneminden
başlayarak, Londra Elçilerimiz,şu adamlardı:Yanko
Aziropuda(1800-1802),Antonaki Ramadani(1818-1821),Mavroyani
Efendi(1832-1843),Kalimaki Bey(1846-1848),Kostaki Musurus
paşa(1851-1856),Kostaki Antopule Paşa(1895-1903),Stefani Musurus
Paşa(1903-1908),
Paris Elçileri: Panoyataki
Efendi(1814-1817)Nikolaki Mano Efendi(1817-1821),Kalimaki Bey(1848-1852),Naum
Paşa(1908-1911),
Berlin Elçileri: Kostaki Bey(1850-1854)
Aristaki Bey(1858-1876).Petersburg Elçileri: Komnimus Bey(1868-1870),Roma Elçileri: Yanko
Potayadis(1870-1873),Serkis Efendi(1872-1874),Aleksandr karatodori
Efendi(1874-1876),İstefaniki Musurus Bey(1881-1886),Yanko Potoyadis-ikinci
defa—(1886-1889).Viyana Elçileri: Dibolto(1800-1808),Todoroviç
Efendi(1826-1831), Mavroyani Efendi(1831-1835),Kostaki Paşa(1848-1850),Kalimaki
Bey(1855-1865),Aleko Vagorides Paşa(1876-1877).Washington Elçileri: Blak
Bey(1867-1873),Ligoraki Aristaki Bey(1873-1883),Mavroyani Bey(1886-1896).Madrid Elçileri: Vikont Kreckhore de
Varent(1858-1862), Atina Elçileri: Musurus Paşa(1840-1848), Yanko Fotidis
Paşa (1861-1879).Gayrimüslim Nazırları ve diğer Osmanlının devlet görevlilerini
de ayrıca yazacağım.
Ünlü bir Romalı:”Geçmişlerini doğru, dürüst
bilmeyenler, yaşamları boyunca, hep çocuk kalırlar.”Demiş, doğru söze ne
denir
“Yıkı luptur bu cihan, sanma ki
bizde düzele;
Devleti, cerhi deni, virdi kamu
müptezele,
İşimiz kaldı heman merhameti lemyezele,
yıkıluptur
bu cihan sanma ki biz de düzele…”
Kuranı kerime göre, her Müslüman erkekin
dört kadınla evlenmek hakkı iken, Hz. Muhammed’in 24 karısını, padişahlarımızın
saysız Kadın, Cariye ve Civanlarını nasıl Halka yutturacağız? Cennet masalı ile.
Bu dünyada şarap haram, ötede şarap ırmakları beleş.ömeri hayam,sormuş:ORASI
MEYHANEMİDİR/YOKSA ORASI KERHANE MİDİ,R?!DEYU.
ABDÜLHAMİT’İSANİNİNYATAKARKADAŞLARI:
“Kızı Ayşe Sultan'a göre,
babası II. Abdülhamid'in 13 eşi olmuştur.[25] Kabul
gören diğer kaynaklara göre ise, bu sayı 16'dır.
Kadın Efendileri.
1. Nazik-eda Baş Kadın Efendi
2. Bedr-i Felek Baş Kadın
Efendi
3. Safi-naz Nur-Efsun İkinci
Kadın Efendi
4. Bidar İkinci Kadın Efendi
5. Dilpesend Üçüncü Kadın
Efendi
6. Mezide Mestan Üçüncü Kadın
Efendi
7. Emsal-i Nur Üçüncü Kadın
Efendi
8. Ayşe Dest-i Zer Müşfika
(Kayıhan) Dördüncü Kadın Efendi.
İkballeri:
1. Saz-kar Hanımefendi: Baş
İkbal
4. Behice (Maan) Hanımefendi:
Dördüncü İkbal
5. Saliha Naciye Hanımefendi:
Dördüncü İkbal.
Gözdeler:
1. Dürdane Hanım: Baş Gözde,
2. Calibos Hanım: 2’inci
Gözde,
3. Nazlıyar Hanım: 3’üncü
Gözde.
Erkek çocukları:
2. Ahmet Nuri Efendi
3. Mehmed Abdülkadir Efendi
7. Mehmet Bedrettin Efendi
Kız çocukları:
1. Refia Sultan
2. Ayşe Sultan, Ayşe Dest-i Zer Müşfika (Kayıhan) Kadın
Efendi'nin kızı
3. Şadiye Sultan
4. Naile Sultan
5. Fatma Naime Sultan
6. Zekiye Sultan
9. Aliye Sultan (y.1900).
Bebekken ölmüştür.
10. Cemile Sultan (y.1900).
Bebekken ölmüştür.
11. Saliha Sultan.
12. Ahlaki yönden de
incelenmeye değer. Anası Ermeni Virjin öldüğün de on yaşında olan Abdülhamit,
Abdülmecit’in Yirmi iki karısından birisi olan çocuksuz Pirisu Kadın tarafından
büyütülmüştü. Delikanlı çağında, Amcası Abdülaziz’in cariyesi iki kız kardeşi
Pirisu Kadının yardımı ile elde ederek dairesine kapatmış, Amcasına bu iki
cariyenin öldükleri yalanını yutturmuştu.
“Osmanlı devleti zamanında
İstanbul’da kurulan (65) yabancı okulun bir kısmı, Lozan Antlaşması ile
Cumhuriyet dönemine intikal etmiştir:”1893 tarihinde, Zühtü Paşa tarafından,
padişah’a sunulan bir raporda Osmanlı ülkesi içinde bulunan Protestan
okullarının durumuna dair köklü bilgiler verilmiştir. Ülke içinde (392)
Protestan ve Amerikan okulunun bulunduğu; bunlardan(108) tanesinin 17 yıllık
süre içersinde açıldığı, buna göre de her yıl, yaklaşık olarak 7 okul’un
açılmış olduğu anlaşılmıştır.33 okulun açılış ruhsatının Padişah tarafından, 7
okulun açılış ruhsatının Sadrazam tarafından, 11 okulun da Maarif Nezareti
tarafından ruhsatlandırıldığı anlaşılmıştır. Buna göre; (341 okulun ruhsatsız
ve mevzuat hükümlerine aykırı olarak açılmış olduğu anlaşılmıştır:”BU KONUDA,
SAYIN DR.M. HİDAYET VAHAPOĞLU’NUN “OSMANLIDAN GÜNÜMÜZE AZINLIK VE YABANCI
OKULLARI”ADLI ESERİNİ OKUMALARINI ÖNERİRİM.
1903 tarihli Maarif
Salnamesi ile ve Amerikan milli arşivinde bulunan bir belgeye göre, çeşitli
okullardan(1039 tanesi Osmanlı ülkesinin dört bir tarafında faaliyet
göstermektedirler. Çeşitli devletlerin destek ve kontrolündeki okulları şöylece
sıralayabiliriz:
1-Fransız okulları 72,
2-İngiliz okulları 83,
3-Amerikan okulları 465,
4-Avusturya okulları 7,
5-Alman okulları 7,
6-İtalyan okulları 24,
7-Rus okulları(Beyrut 44,
8-İran okulları 2,
9-Yunan okulları(İzmir) 3.
Amerikan okullarının çokluğu, Ulusal Kurtuluş Savaşında, AMERİKAN MANDACILIK FİKRİNİN SİVAS’TA
ORTAYA ATILMA NEDENİNİ DE BELİRLEMEKTEDİR.
OSMANLI
NE YAPIYORDU?
1838 TARİHLİ Balta limanı Anlaşması,
Osmanlı Devleti ile İngiltere arasında imzalanmıştı. İngiliz Dış İşleri
Bakan’ı:”Tatlı iş,” diyerek, bu anlaşmayı değerlendirmişti. Bu anlaşma ile;
Osmanlı İmparatorluğu, hem kendi ekonomisini hem de Mısır ekonomisini
çökertmişti.1854 Kırım savaşı, ayakta zar, zor duran Osmanlı Maliyesini iflasa
götürmüştü. Avrupa’nın seri üretimli fabrika ürünleri, Osmanlı’nın el
tezgâhlarını da silip, süpürmüştü. Rusya'nın Balkanlar'da ıslahat için verdiği
tekliflerin 12 Nisan 1877'de İbrahim
Ethem Paşa hükümeti tarafından reddedilmesi üzerine 93 Harbi olarak
bilinen Osmanlı-Rus Savaşı patlak verdi. Abdülhamid'in karşı olmasına rağmen[6] Mithat
Paşa, Damat Mahmud Paşa ve Redif Paşa gibi devlet
adamlarının ısrarlarıyla girilen savaşta Rus orduları Balkan ve Kafkas
cephelerinde Osmanlı kuvvetlerini bir dizi yenilgiye uğratarak doğuda Erzurum'u,
batıda ise Bulgaristan'ın
tamamı ile Trakya'nın
İstanbul surlarına kadarki kısmını işgal ettiler. Meclis-i Mebusan'da hükümetin
savaş politikalarına yöneltilen ağır eleştiriler üzerine Abdülhamit, meclisi 18
Şubat 1878'de tatil etti. Takip eden 30 yıl boyunca meclisi bir daha toplantıya
çağırmadı ve bu süre zarfında meşrutiyet anayasası olan Kanun-ı Esasî'yi kağıt
üzerinde de olsa muhafaza ederek, aldığı kararları yine bu anayasaya göre
yürürlüğe koydu.
93 Harbi, 3 Mart 1878'de İstanbul surları dışındaki Ayastefanos'ta/Yeşilköy/
karargâh kuran Rus kuvvetlerinin dikte ettiği Ayastefanos
Antlaşması ile sona erdi. Anlaşmaya göre; Osmanlı
İmparatorluğu'na bağlı, sınırları Tuna'dan
Ege'ye, Trakya'dan Arnavutluk'a
uzanacak bağımsız bir Bulgaristan Prensliği kurulacak, Bosna-Hersek'e iç
işlerinde bağımsızlık verilecek, Sırbistan, Karadağ ve Romanya tam
bağımsızlık kazanacak ve sınırları genişletilecek, Kars, Ardahan, Batum ve Doğubayazıt Rusya'ya
verilecek, Teselya Yunanistan'a
bırakılacak, Girit ve Ermenistan'da
ıslahat yapılacak, Osmanlı İmparatorluğu Rusya'ya 30 bin ruble savaş tazminatı
ödeyecekti. Oldukça ağır şartlar içeren bu antlaşmaya, Rusya'nın aşırı derecede
güçlenmesinden kaygı duyan diğer Avrupa
devletleri karşı çıktılar. 13 Temmuz 1878'de Ayastefanos Antlaşması'nın yerine
geçen Berlin
Antlaşması imzalandı. Yeni antlaşmayla Rusya'nın toprak
kazanımları geri alındıysa da, Romanya ve Karadağ'a bağımsızlık verilirken,
Bulgaristan'da Almanya ve Avusturya-Macaristan
himayesinde özerk bir prenslik oluşturuldu.”Abdülhamit, bu savaşı Yıldız
sarayından yönetmişti. Donanmayı da halice kapatarak çürütmüştü.4 Haziran
1878’DE Berlin Kongresi sırasında Kıbrıs’ı İngilizlere bırakmıştı.31 AĞUSTOS
1876/22 NİSAN 1909 Tarihleri arasında hüküm sürdüğü sürede 243.000 kilometre
kare Osmanlı toprağını düşmanlara terk etmiştir.