13 Ağustos 2015 Perşembe

2076/VİSKİ ÜZERİNE.



                TC.

OSMAN TÜRKOĞUZ


TV.Çeşmealtı,13 Ağustos 2015.

                               VİSKİ ÜZERİNE?!

Değişik fıçıdan verirler korkusu yüzünden,

VALLAHİ VİSKİDEN UZAK DURDUM, ŞEKER HASTASI OLSAM BİLE RAKIDIR BENİM YURDUM.

      İzmir’de,Marmaris’te yazlıklarında yatıp,AKEPE’NİN olmasın diye,MHP’YE oy vermeyen;ama HDP’Yİ Meclise taşıyan zavallılar,Türkiye’nin kaymağını yiyenler,Boğaz’da yalılarda viskisini yudumlayıp oyunu HDP’YE veren Şerefsizler.Şimdi HDP ile koalisyon kurun!?Devlet Bahçeli,MEHAPE genel başkanı ve AKPE’NİN sürekli stepnesi,Öfkeli Mustafa?!

      Siyasi partilerimizin akıl hocalığına sığınan Eski Tanrı dağlı şimdilerde de Hira Dağında eğlenen Bay Bahçelinin yukarıdaki beyanları bana bir öykü ile bir şiiri hatırlattı. Önce öyküyü yazayım: Demokrat Partisi döneminde; Mebus seçilen bir Hödük, doğruca Karpiç’e gider ve yüksek perdeden, VİSKİ ister. Fırlamanın teki olan garson, eline aldığı viski bardağına kasiyer kızı işeterek, Peçeteye sardığı viski bardağını Mebus Beye takdim eder. Mebus Bey, viskisini içtiği boş bardağı garsona uzatarak,”Garson Bey, bir viski daha!”Emrini verir. Garson Bey, bu sefer doğruca bulaşıkhaneye giderek, bulaşıkçı Pakize Hanımı uzattığı viski bardağına işetir ve Mebus Bey’e bardağı saygı ile sunar. Bir tabak içersinde önüne getirilen hesap pusulasını ödedikten sonra, garsonu çağırarak;”hacıağa sanma, viskiler çok enfesti yalınız fıçılarının değişik olduğunu anladım!”Der ve garsona okkalı bir bahşiş verir.

       Hece şiirimizin en büyük ustalarından Rahmetli HALİL SOYUER, viskisiz bir şiir yazmıştı, okuyalım: Balıkesir’in Havran ilçesindendir.04 Ocak 1921-17Ocak 2004.

                “Bizim memleketin dağ köylerinde,

                Bataklık bilmezler, sazlık bilmezler.

                Her taraf ormandır, çamlık, meşelik,

                Harman yeri hariç düzlük bilmezler.

 

                Ağaç altlarında doğmuştur çoğu,

                Çok iyi bilirler tepeyi, dağı.

                Elleri tutmamış VİSKİ bardağı,

                Sahillerde yazlık, mazlık bilmezler.

 

                Dağlara öğüttür rüzgârın sesi,

                Yirmi kilo çeker on günlük kuzu.

                Kışın derelerde görürler buzu,

                Soğuktur suları buzluk bilmezler.

 

                Bir başka güzeldir kışın karları,

                Bin bir çiçek süsler yazın kırları.

                Doksana diz vuran ihtiyarları,

                Ağızda takma diş, gözlük bilmezler.

 

                Taş öbek, öbektir köye girişte,

                Elde tahta kaşık, bulgur, erişte.

                Haktan ayrılmazlar alış verişte,

                Hilekârlık, düzenbazlık bilmezler.

 

                Hoş görürler başta esen yelleri,

                Türküden bilirler gurbet elleri.

                Ne deseler anlaşılır dilleri,

                Kitap,mitap,gözlük bilmezler.

İzleyiciler

Blog Arşivi