TC.
OSMAN TÜRKOĞUZ
TV.Çeşmealtı,13 Ağustos 2015.
VİSKİ ÜZERİNE?!
Değişik fıçıdan
verirler korkusu yüzünden,
VALLAHİ VİSKİDEN UZAK DURDUM, ŞEKER
HASTASI OLSAM BİLE RAKIDIR BENİM YURDUM.
“İzmir’de,Marmaris’te
yazlıklarında yatıp,AKEPE’NİN olmasın diye,MHP’YE oy vermeyen;ama HDP’Yİ
Meclise taşıyan zavallılar,Türkiye’nin kaymağını yiyenler,Boğaz’da yalılarda viskisini yudumlayıp
oyunu HDP’YE veren Şerefsizler.Şimdi HDP ile koalisyon kurun!?Devlet
Bahçeli,MEHAPE genel başkanı ve AKPE’NİN sürekli stepnesi,Öfkeli Mustafa?!
Siyasi
partilerimizin akıl hocalığına sığınan Eski Tanrı dağlı şimdilerde de Hira Dağında
eğlenen Bay Bahçelinin yukarıdaki beyanları bana bir öykü ile bir şiiri hatırlattı.
Önce öyküyü yazayım: Demokrat Partisi döneminde; Mebus seçilen bir Hödük,
doğruca Karpiç’e gider ve yüksek perdeden, VİSKİ ister. Fırlamanın teki olan garson,
eline aldığı viski bardağına kasiyer kızı işeterek, Peçeteye sardığı viski
bardağını Mebus Beye takdim eder. Mebus Bey, viskisini içtiği boş bardağı
garsona uzatarak,”Garson Bey, bir viski daha!”Emrini verir. Garson Bey, bu
sefer doğruca bulaşıkhaneye giderek, bulaşıkçı Pakize Hanımı uzattığı viski
bardağına işetir ve Mebus Bey’e bardağı saygı ile sunar. Bir tabak içersinde
önüne getirilen hesap pusulasını ödedikten sonra, garsonu çağırarak;”hacıağa sanma,
viskiler çok enfesti yalınız fıçılarının değişik olduğunu anladım!”Der ve
garsona okkalı bir bahşiş verir.
Hece şiirimizin en büyük ustalarından Rahmetli
HALİL SOYUER, viskisiz bir şiir yazmıştı, okuyalım: Balıkesir’in Havran
ilçesindendir.04 Ocak 1921-17Ocak 2004.
“Bizim memleketin dağ
köylerinde,
Bataklık bilmezler, sazlık
bilmezler.
Her taraf ormandır, çamlık,
meşelik,
Harman yeri hariç düzlük
bilmezler.
Ağaç altlarında doğmuştur çoğu,
Çok iyi bilirler tepeyi, dağı.
Elleri tutmamış VİSKİ bardağı,
Sahillerde yazlık, mazlık
bilmezler.
Dağlara öğüttür rüzgârın sesi,
Yirmi kilo çeker on günlük kuzu.
Kışın derelerde görürler buzu,
Soğuktur suları buzluk
bilmezler.
Bir başka güzeldir kışın
karları,
Bin bir çiçek süsler yazın
kırları.
Doksana diz vuran ihtiyarları,
Ağızda takma diş, gözlük
bilmezler.
Taş öbek, öbektir köye girişte,
Elde tahta kaşık, bulgur,
erişte.
Haktan ayrılmazlar alış verişte,
Hilekârlık, düzenbazlık
bilmezler.
Hoş görürler başta esen yelleri,
Türküden bilirler gurbet elleri.
Ne deseler anlaşılır dilleri,
Kitap,mitap,gözlük bilmezler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder