TC.
OSMAN TÜRKOĞUZ
Osmanturkoguz@gmail.com
TV. İZMİR;20 Aralık 2014.
Bir siyasi partiyi bölmek
önemli değildir. Türkiyemizi ANADOLU ve RUMELİ
olarak bölmek ihanettir. OSTÜZÜ.
RUMELİYİ TERKETMEK!
1958 Senesinde, bir grup
Cumhuriyet Halk Partili milletvekili Cumhuriyet Halk
Partisinden koparak Hürriyetçi Partiyi kurmuşlardı. Rahmetli
Mustafa İsmet Paşa, İstanbul’da kabul ettiği bunlara soğuk çay ikram etmişti.
Antalya milletvekili Rahmetli Dr. Asım Okurun Babası, Ulusal Kurtuluş Savaşında,
Kuvvayı Milliye karşı imiş. İsmet Paşa, önce onu haşlamış! Parmağını Dr. Asım
Okur’un gözlerine uzatarak:
“Asım;
Ulusal Kurtuluş Savaşı sırasında, Gündoğdu müftüsü olan Senin babandan da çok
çekmiştim’”Demiş.
CHP milletvekili Sayın Emine Ülker TARHAN YCHP’DEN istifa
ederek ANADOLU PARTİSİNİ KURDU. Emekli Tuğamiral Türker Ertürk ve bazı küsler
de bu oluşuma katıldılar. Bölünme her oluşumun doğasında var olan bir
olgudur. Ama benim gözüme batan çok önemli bir husus vardır: Ne Sayın Emine
Ülker Tarhan Hanımın, ne ASKER KÖKENLİ YAZARIMIZ Emekli TÜM AMİRALİMİZİN ve
nede diğer iştirakçilerin, Ulusal Kurtuluş Savaşımızın
tarihinden haberleri olmadığı meydana çıkmıştır. Şimdi
yapacakları tek şey: Örgütlenmeleri tamamlandığında, bir genel kurul kararı ile
BÖLDÜKLERİ ÜLKEMİZİ BÜTÜNLEŞTİRMEK, PARTİLERİNİN ADINI DA”ANADOLU VE RUMELİ
PARTİSİ” OLARAK DEĞİŞTİRMEK.
İŞTE ÖRNEK ALACAKLARI
KONGRELERİMİZ:
ŞARK VİLAYETLERİ MÜDAFAA-İ HUKUK CEMİYETİ.
4 Aralık 1918’de
İstanbul’da kuruldu.• Merkezi İstanbul’da bulunan bu cemiyet daha sonra Erzurum
ve Elazığ da şubeler açmıştır.
• Doğuda bağımsız bir Ermeni Devleti’nin kurulmasını engellemek için kurulmuştur. Ermenilerin Doğu Anadolu'da nüfus olarak çoğunlukta olmadığını açıklamıştır.
• Cemiyet Ermenilerle mücadele etmek, Doğu illerinde Türklerin Ermenilere sayıca üstün olduğu kadar tarih, kültür ve uygarlık yönüyle de üstün olduğunu kanıtlamak için Fransızca Le Pays, Türkçe Hâdisât ve Albayrak gazetelerini çıkarmıştır.
• Cemiyet şu kararları almıştır: Kesinlikle Doğu Anadolu’dan göç edilmeyecek. Doğu illeri bir saldırıya uğrarsa birleşilecek. Bilim, din ve ekonomi alanında teşkilatlanılacak.
• Doğu Anadolu'da Türk ve Müslüman nüfusun fazla olduğunu belirtmiş ve Doğu Anadolu'nun bütünlüğünün korunmasını savunmuştur.”XV’ inci kolordu Komutanı Kazım Karabekir’in desteği ile 21 Temmuz-7 Ağustos 1919 tarihleri arasında; Erzurum, Trabzon, Sivas, Bitlis ve Van illerinden
gelen 62 delegenin iştiraki ile açılmıştır.
Erzurum Kongresi'ni düzenlemişlerdir: Cemiyetin adı da, ANADOLU MÜDAFAA-İ HUKUK CEMİYETİ OLMUŞTU.
• Doğuda bağımsız bir Ermeni Devleti’nin kurulmasını engellemek için kurulmuştur. Ermenilerin Doğu Anadolu'da nüfus olarak çoğunlukta olmadığını açıklamıştır.
• Cemiyet Ermenilerle mücadele etmek, Doğu illerinde Türklerin Ermenilere sayıca üstün olduğu kadar tarih, kültür ve uygarlık yönüyle de üstün olduğunu kanıtlamak için Fransızca Le Pays, Türkçe Hâdisât ve Albayrak gazetelerini çıkarmıştır.
• Cemiyet şu kararları almıştır: Kesinlikle Doğu Anadolu’dan göç edilmeyecek. Doğu illeri bir saldırıya uğrarsa birleşilecek. Bilim, din ve ekonomi alanında teşkilatlanılacak.
• Doğu Anadolu'da Türk ve Müslüman nüfusun fazla olduğunu belirtmiş ve Doğu Anadolu'nun bütünlüğünün korunmasını savunmuştur.”XV’ inci kolordu Komutanı Kazım Karabekir’in desteği ile 21 Temmuz-7 Ağustos 1919 tarihleri arasında; Erzurum, Trabzon, Sivas, Bitlis ve Van illerinden
gelen 62 delegenin iştiraki ile açılmıştır.
Erzurum Kongresi'ni düzenlemişlerdir: Cemiyetin adı da, ANADOLU MÜDAFAA-İ HUKUK CEMİYETİ OLMUŞTU.
Erzurum Kongresinde alınan kararlar şu şekildedir:
Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür,
parçalanamaz.
Her türlü yabancı işgaline ve müdahalesine karşı
millet hep birlikte direniş ve savunmaya geçecektir.
İstanbul Hükümeti vatanın bağımsızlığını sağlayamazsa
geçici bir hükûmet kurulacaktır. Bu hükûmet milli kongre tarafından
seçilecektir. Kongre toplanmamış ise, bu seçimi Temsilciler Kurulu yapacaktır.
Kuva-yi Milliye'yi etkili, milli iradeyi hâkim kılmak
esastır.
Azınlıklara siyasi hâkimiyetimizi ve sosyal dengemizi
bozacak ayrıcalıklar verilemez. Ancak bu vatandaşların canları, malları ve
ırzları her türlü saldırıdan korunacaktır.
Manda ve himaye kabul olunamaz.
Mebuslar Meclisi'nin derhal toplanmasına ve hükümetin
yaptığı işlerin milletçe kontrolüne çalışılacaktır.
Sömürgecilik amacı taşımayan devletlerden teknik,
sanayi ve ekonomik yardım kabul edilebilir.
Erzurum
Kongresi'nin alınan kararlar bakımından birçok özelliği bulunmaktadır fakat
bunların en önemlilerinden biri manda ve himayenin kesin bir şekilde
reddedilerek ilk kez ulusal egemenliğin koşulsuz olarak gerçekleştirilmesine karar verilmesi olmuştur. Ayrıca,
Erzurum Kongresi’nde ilk kez milli sınırlardan bahsedilmiş ve Mondros Ateşkes
Antlaşması’nın imzalandığı anda Türk vatanı olan topraklarının
parçalanamayacağı net bir dille açıklanmıştır.
SİVAS KONGRESİ:
4Eylül/11
Eylül 1919 tarihleri arasında son iştirakçilerle beraber 41 delege katılmıştır:
Erzurum Kongresinin aldığı kararlar aynen kabul edilmiştir.
Sivas Kongresi Kararları
1.
Milli sınırları içinde vatan bölünmez bir bütündür; parçalanamaz.
2. Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı millet top yekün kendisini savunacak ve direnecektir.
3. İstanbul Hükümeti, harici bir baskı karşısında memleketimizin herhangi bir parçasını terk mecburiyetinde kalırsa, vatanın bağımsızlığını ve bütünlüğünü temin edecek her türlü tedbir ve karar alınmıştır.
4. Kuvay-ı Milliye'yi tek kuvvet tanımak ve milli iradeyi hâkim kılmak temel esastır.
5. Manda ve himaye kabul olunamaz.
6. Milli iradeyi temsil etmek üzere, Meclis-i Mebusan'ın derhal toplanması mecburidir.
7. Aynı gaye ile milli vicdandan doğan cemiyetler, "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" adı altında genel bir teşkilat olarak birleştirilmiştir.
8. Genel teşkilatı idare ve alınan kararları yürütmek için kongre tarafından Temsil Heyeti seçilmiştir.”
2. Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı millet top yekün kendisini savunacak ve direnecektir.
3. İstanbul Hükümeti, harici bir baskı karşısında memleketimizin herhangi bir parçasını terk mecburiyetinde kalırsa, vatanın bağımsızlığını ve bütünlüğünü temin edecek her türlü tedbir ve karar alınmıştır.
4. Kuvay-ı Milliye'yi tek kuvvet tanımak ve milli iradeyi hâkim kılmak temel esastır.
5. Manda ve himaye kabul olunamaz.
6. Milli iradeyi temsil etmek üzere, Meclis-i Mebusan'ın derhal toplanması mecburidir.
7. Aynı gaye ile milli vicdandan doğan cemiyetler, "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" adı altında genel bir teşkilat olarak birleştirilmiştir.
8. Genel teşkilatı idare ve alınan kararları yürütmek için kongre tarafından Temsil Heyeti seçilmiştir.”
Hırs
kapıdan girince akıl bacadan çıkmasın!