22 Aralık 2012 Cumartesi

887/ÖFKELİ MUSTAFAMIZ!

            OSMAN TÜRKOĞUZ
            osmanturkoguz@gmail.com
         İzmir;22 Aralık 2012. 

                            ÖFKELİ MUSTAFAMIZ!
                            
                Kendisine Anayasamızın 26/27’inci maddelerindeki anayasal tepkilerini gösteren Orta Doğu Teknik Üniversitesi öğrencilerine  her türlü yasa dışı tepkiyi ve şiddeti gösterten Tek Adamımız S.Recep Tayyip Erdoğan Beyimiz;hızını alamamış ve öfkesini dindirememiş olacak ki,bugün de Televizyonlarda da ateşler püskürmüştür ve:
               “Yetiştirdiğimiz öğrenciler bunlarsa biz batmışız buyurmuştur!”
                Sayın Recep Tayyip Erdoğan Beyimiz;sizin de itiraf ettiğiniz gibi,battığınız doğrudur!Ama,o vatansever öğrencilerimizin sizlere tepki göstermesinden değil de
;Anayasamızı ve yasalarımızı hiçe sayarak; soyguncuları kurtarmanız,hırsız,soyguncu ve her Türlü suçlardan sanık milletvekillerinizi ve yandaşlarınızı himaye etmeniz,Sekiz Kuruş zam verdiğiniz seçmenlerinize her türlü polis şiddetini reva görmeniz  ve vatan hainlerimizi kahramanyapmanız,kahramanlarımızı da esir KAMPINA DOLDURMANIZDANDIR.
TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ yıkmak için Türkiye Cumhuriyetinin temel kavramlarını hiçe saymanızdır.Siz,işte bunlar yüzünden;sizin de buyurmuş olduğunuz gibi, battınız!
Dedelerinizden saymadığınız Yıldırım Beyazıt’ın Şehzadeliğinde Üç kahraman arkadaşı varmış!Öfkeli Mustafa,Kütahyalı  Mestan   ve “Bre Doğan Bey!”Niğbolu kale komutanı Doğan Bey;Haçlı ordusu Niğbolu’ya yaklaştığında;Bursa’daki sarayında her türlü işrete dalan Birinci Beyazıt’ın  sarayını,bir gece yarısı  basarak:”Düşman ordusu Niğbolu’ya dayanmış,sen burada işrete dalmışsın!”Diyerek azarlamıştı.Yıldırım Beyazıt ta,bir gece yarısı Niğbolu kalesine gelerek:”Bre doğan,Bre Doğan ben geldim!”Karşılığını vermiştir.
Ol Beyazıt Ulucamiyi yaptırdığında,caminin açılış töreninde konuşan Bursa Müftüsü:”Cami çok güzel olmuş;amma dört köşesine de birer meyhane dikmek gerekli!”Demişti.
Öfkeli Mustafa da her şeye öfke ile yanıt vermekle ünlüdür.Yıldırım Beyazıt evlendiğinde;tek varlığı olan kılıcını satarak ona düğün hediyesi almasını eleştiren Ol Padişah’ı zülcelal’ı:”Kılıcımı satmamın tasası size mi düştü!”Deyu azarlamıştı.İzninizle bir tarihi öyküyü de kısacık olarak anlatayım:
“Bir grup Bursalı Müslüman Ulema,Padişahın huzuru hümayunlarına yüz sürerek:
“Devletlu Hünkarımız; bir Müslüman kulunuz,Bursa’ya yaptırtmış olduğu sebil çeşmenin kitabesine,İslama aykırı bir yazı yazdırtmıştır.Cezalandırılmasını arz ederiz!”Dediklerin de Ol Padişah’ruyu zemin,kitabenin yazıldığı varakayı okuduğunda çok sinirlenmiş ve çeşme sahibini huzuru hümayununa derdest getirterek:
“Bu çeşmenin suyundan,her canlı yaratık içsin.Yahudi’ye,Hıristiyan’a içmek nasip olsun.Müslümanlara’ da  bu çeşmenin suyundan içmek nasip olmasın!”Yazdırtmışsın.Buna ne dersin?Çeşme sahibi gayetle vakur bir surette:
“Evet Sultanım. Meselenin encamını öğrenmek için, Bursa’daki Hahambaşıyı tutuklatınız!”Dediğinde Hahambaşı heman;sille ve dahi tepik ile  zindana kapatılmıştır.Biraz sonra tüm Yahudiler sarayı hümayunun önünde toplanarak kıyama kalkışmışlardır.Üç gün sonra da tüm Yahudiler Bursa’yı doldurdukların:Ol çeşme sahibi Padişahın nurlu ayaklarına kapanarak:”Devletlu Hünkarım;Hahambaşıyı bırakıp Bursa Papazını tutuklatasınız:”Deyu Ferman dilemiştir.Ol Papaz zindana kapatıldığında tüm Hıristiyanlık âlemi Bursa’ya akın etmiştir.Bu sefer de Papaz serbest bırakılarak ülkede en çok sevilen ve en büyük İslam uleması kabul edilen Ulucami İmamı zindana kapatılmıştır.Bir hafta geçtiği halde,Müslümanlar canibinden hiçbir ses çıkmamıştır.Ulucami’nin müezzini ve beş vakit camiden çıkmayanlar,tutuklu imam aleyhinde maskesiz ve gizlenmeye bile gerek duymadan tanıklıklığa başlamışlardır.Bu büyük imamın,oğlancılığından,rüşvetçiliğinden ve gizli din kullanımında yüzlerce tanık saraya akın etmiştir.Müslümanlar arasında:İmamın ahlaksızlığı konuşulur olmuştur.Çeşme sahibi saraya yüz sürdüğünde,Ol Padişahı Cihanı elinde bir fermanla ve güler yüzle karşısında görmüş.Ol fermanda:”Ulucamimin Ulu İmamı aleyhinde yalancı tanıklık edenlerin sürgüne gönderilmesi ve hiçbir Müslüman’ın da bu sebil çeşmeden su içmemesi fermanı şerifim gereğidir!”Yazılıymış.
Sayın Recep Beyimiz,siz ol alkışlar nedeniyle battığınızı anlamalısınız artık.Sizin tutmuş olduğunuz bu yol doğru bir yol değildir!Unutmamalısınız;öfke ile kalkan zarar ve ziyan  ile oturur!

İzleyiciler

Blog Arşivi