25 Eylül 2012 Salı

814/TSK'YA VURULMUŞ EN BÜYÜK BALYOZ!


            OSMAN TÜRKOĞUZ
            osmanturkoguz@gmail.com
            İzmir;23 Eylül 2012.
            İleti yazımla:
                    Türk Silahlı Kuvvetleri;tarihi boyunca, disiplin anlayışına,âmir ve emir uygulamasına bu denli korkunç bir saldırı ile karşılaşmamıştır.Bu Mahkeme Kararı Türk Ordusunu çözer

                        TSK’NIN DİSİPLİNİNE,ÂMİR VE EMİR KAVRAMLARINA
                                   VURULMUŞ EN BÜYÜK BALYOZ!
                                    BİR MAHKEME KARARIDIR, YOZ MU,YOZ!
“BEN, SİZE TAARRUZ ETMEYİ DEĞİL,ÖLMEYİ EMREDİYORUM!” TÜM ASKERLERİMİZ,   EMİR GEREĞİ VATANIMIZ İÇİN ÖLDÜLER.
        ERKÂNI HARP KAYMAKAMI MUSTAFA KEMAL.
             Jandarma Kıdemli Yüzbaşı Rütbesiyle Derik ilçe jandarma Birlik komutanı idim.Uzunca bir tatil içindeyken;bir köyün dağdaki mezrasına ,  ağır suçlardan aranılan Dört gıyabi tutuklunun gizlice girdiği ihbarını aldım.Tüm rütbeli personelimi çağırdım.Durumu anlattım,arama kararı almamıza olanak ta yoktu.Çünkü tüm memurlarımız gibi Adliyede çalışanlarda tatildeydiler.Mezrayı nasıl arayacaklarını,nasıl güvenlik önlemi alacaklarını da anlattıktan sonra,hareket emrimi de verdim.Rütbeli personelim,tam makam odamdan çıkarken, bir dakika dedim ve:
            “Arama kararımız yok.Gıyabi tutukluların kaldıkları evler de belirsiz.Tüm mezrayı nasıl ararsınız?”Dediğim de,merkez Jandarma Karakol komutanı J.Astsubay Başçavuş İsmail Yeni,gülerek:
            “Biz, ölümüne sizin verdiğiniz emri ifa ederiz.Yasal yolu belirsiz bir emir vermeyeceğinizi de kesin olarak biliyoruz.”Dedi.Arama sonunda tutulması gereken arama tutanağı örneğini verdim ve arama taktiğini de anlattım.
            Kızıltepe Seyyar Jandarma Alay Komutanı iken de,tüm personelimi toplayarak bir soru sordum:
            “Size, bir görev emrimi tebliğ ettikten sonra;Yüce Tanrımız,aksine bir emir verse hangisine uyarsınız? Gür bir sesle yanıt geldi:
            “Sizin emrinizi uygularız Sayın Komutanımız.Tanrının emrine uymamanın cezası bireyseldir.Sizin emrinize uymamanın cezasını tüm ulusumuz çeker!”
            12 Eylül 1982 saat 0300’te;Zonguldak İl Jandarma Alayı personelini makam odamda topladım ve:
            “Size,hayati önemde bir emir vereceğim.Bu emrimi uygulamak istemeyenlere kapı açıktır.”Der demez,J.Astsubay Başçavuş Kenan,ayağa fırlayarak:
            “Sizden ülkemiz ve bizim aleyhimize emir çıkmaz. Darbe ve İhtilale dair emriniz olsa bile, başımız üzerindir, emredersiniz!”Dedi.
            Bir sınır il merkezinde konuçlandırılmış Bağımsız J.er eğitim Tabur Komutanlığı makamında otururken,genel evrak görevlisi J.Çavuşu Özdemir,masama çok gizlilik damgalı büyükçe bir zarf bıraktı.Bu 200 kilometre uzağımızda bulunan bir Tugayımızın plan tatbikatı dosyasıydı.Bana da,Tugay merkezimizin bulunduğu il merkezini zaptedecek Mavi kuvvetlere ait bir tank tabur komutanlığı görevi verilmişti.Savunma ,benim manevra planıma göre tertiplenecekti.Hemen,taarruz edeceğim araziyi keşfe çıktım.Daha önceleri bu sınır bölgemizde bölük ve tabur komutanlığı yapmıştım.Jandarma Genel Komutan Yardımcısının da izlemiş olduğu plan tatbikatımız çok başarılı geçmişti.Tugayımızın kurmay başkanı da şimdi tutuklu bulunan Kara Kuvvetleri komutanlarımızdan Emekli Orgeneral Hikmet Köksaldı.Bu plan tatbikatında ben,Türkiye Cumhuriyetinin  bir kilit bölgesinin işgali için düşmanımıza ait  tank tabur komutanı olarak saldırıda bulunmuştum.Tutuklanmam gerekmez mi!
            Sayın Hilmi Özkök’ü dinlerken tüylerim havaya kalktı:”Efendim,rütbelerine göre hapis cezası verilseymiş!”Söze bakınız,hem de eski bir Genelkurmay başkanının sözüne bakınız.Tüm dava arkadaşlarının suçluluğunu onaylamak değil midir bu beyan!
            Çatma dosyalar ve maskeli tanıklar ve seçilmiş hakimler marifeti ile hayali sanıklara eşit olarak ceza vermek,AKP döneminin bir geleneğinin devamı değil midir?Hak aramak için meydanlara inan memur ve işçilerimize  biber gazı,tazyikli su ve cop uygulaması eşit olarak yapılmaktadır.Müslümanları Avrupa’da bile soyanlar Alman Adaletinde mahkûm edildikleri halde,Ülkemizde eşit olarak üst düzey yöneticiliklere getirilmemiş miydi!Türkiye Büyük Milletvekilleri Meclisinde,parmak kaldıranlara da eşit olarak yüksek maaş dağıtılmıyor muydu!
            Bu dinci geçinenlerimizin Osmanlıya ait bilgileri de hiç yokmuş:Osmanlı’da, kafası kesilecek rütbelilere göre rütbeleri ayrı  Yetmiş üç cellat vardı.Sonracıma;bunların ve Hükema sınıfının dünya ve Osmanlı tarihinden de haberleri yokmuş:Kazıklı Voyvoda;esir aldığı Hamza Paşa ile 5000 Osmanlı askerini rütbelerine göre,kalınlığı artan sırıklar üzerine oturtmuştu.
            Bana, komutanlarım,hizmetle ilgili ne emir verseler o emri ölümüm pahasına derhal ifa ederim.Ban Jandarma subayı iken bana Mavi kuvvetlere ait,vurucu güç olarak bir tank tabur komutanlığını verdiler,bu emri derhal uyguladım.
            Emre uyanlara da  Emir verenler gibi hapis cezası ,Türk Silahlı Kuvvetlerinin geleneksel disiplin anlayışına yapılacak en korkunç ve en acımasız,TSK’YI kökünden sarsacak  bir saldırıdır.Uyuyalım bakalım.

İzleyiciler

Blog Arşivi