OSMAN TÜRKOĞUZ
İzmir; 21 Eylül 2012.
YAPILANLAR, ABESLE İŞTİGAL MİDİR?
YOO! HAYIR: AKLA, İLİME,
ULUSAL VE TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜMÜZE SALDIRIDIR!
“O Katırın hesabı
mutlaka sorulacaktır!” İdris Naim Şahin, İç İşleri Bakanı. PKK’lıların öldürdüğü katır üzerine
beyanatı!
“Her şey nasip işi. Şehitlik te, Gazilik te, uzun yaşamak ta, Genç
yaşta Şehit olmak ta nasip işidir!” Aynı Politikacımız!
Anladık, her şey Tanrısal emrin eseriyse, Katırınızın ölümünün hesabı
neden Tanrıdan mı sorulacak! Katırın öldürülmesi bir nasip işi neden değildir?
Bir gecede parmak kaldırarak maaşlarınızı 19.000TL’YE,emekli
maaşlarınızı da 5.000Tl’YE çıkartmak; hak aramak için gösteri haklarını
kullananları coplamak, biber gazı ve tazyikli su ile karşılamak ve yerlerde
sürüklemek Nasip mi oluyor? A”
Hizmet yapacağı yere, ölümüne, sivil otobüsle gönderilen Türk
Askerinin cenazesi de AKP iktidarını yapmış olduğu duble yollar üzerinden sivil
minibüslerle baba ocağına kolayca gönderilmektedir. Myanmar’a ağlamaya giden
Majesteleri Türkiye Cumhuriyetinin uçakları ile gitmektedir. Türkiye
Cumhuriyetinin uçakları Devlet Büyüklerimizin! Çocucuklarının düğünlerine bol
hediye gelsin diye, Arap Emirliklerine düğün davetiyesi götürmektedir. Namazdan
Tören alanına da helikopterlerimiz BÜYYÜK Devlet Adamlarımızı! Taşımaktadır
Parçaları birleştirirseniz, meydana çıkan
görüntüden gerçeği daha iyi görürsünüz. İnsan bünyesi ve aklı her gün dozacı
artırılan zehiri bile kabul etmektedir.
1-Polis Teşkilatı ve
MİT, Fethullah Gülen ile ortak olarak, ele geçirilmiştir. Mit’in başına Emekli
bir Astsubay geçirilmiştir. Sonuca varmak için bu normal bir davranıştır. Rus
İhtilalinde de Lenin, Genelkurmay Başkanlığına bir Astsubay getirmişti. Ancak;
Ünlü Eğitimci A.J.Comnenus(1529/1571) başka türlü konuşmuştur:”Yedi yaşına
kadar verilmiş olan bilgilerle şekillenmiş
Olan karakter ve kişiliği,
değiştirmek ve silmek mümkün değildir!”MİT Başkanımız, CİA Başkanı Çuvalcı
Orgeneral ile bir masaya da oturtulmuştur. Tahtravellide, bütün yükler hafif
tarafa akar! MİT Başkanımızın Ağabeyleri de Fethullah Gülen’in sırdaşı ve
danışmanıdır.
2-Sayın Recep Tayip
Erdoğan Beyimiz, Başsavcılığını ilan etmekle Adalet mekanizmamızı da ele
geçirmiştir.
3-19.000TL,Maaş,5000TL
emekli maaşı ve çok sayıdaki suç dosyaları ile Milletvekillerinin ağızları
kapatılarak parmakları konuşur duruma getirilmiştir.
4-Hayali suç dosyaları
yaratılarak, hayali suçlamalar ve emre müheyya adalet sistemi ile tüm
kahramanlar ve bilim ve sanat adamları esir kamplarına doldurulmuştur. Türk
Silahlı Kuvvetleri en güçlü komutanlarını yitirerek Recep Tayip Bey karşısında
Eğik selamlamaya sokulmuştur.
5-Kahramanlar Hain;
Hainler de Kahraman haline sokulmuştur.
6-Üniter ve Laik
Devlet yapımız çökertilmiştir. Üniter ulus yapımız ve toprak bütünlüğümüz
parçalanmıştır. Türklüğümüz ve Türk Bayrağı kovuşturma konusu haline sokulmuştur.
Tüm Devlet kurum ve kuruluşlarımız Recep Tayyib Erdoğan’ın sultası altına
sokulmuştur.
7-Ulusal Bayramlar,
Bayrağımız aşağılanmıştır. Atatürk devrimine ve çağdaşlaşmaya alenen saldırılar
ve iftiralar kampanya haline dönüştürülmüştür.
8-Atatürk’ün
makamına AKP’NİN Noteri sıfatını alan bir partili oturtulmuştur. Beğenmedikleri
Asker anayasasının hükümlerini Atatürk Devrimi ve çağdaşlaşma aleyhinde
kullanmaktadırlar.
Görünen köyün
özelliklerini saymaya ne gerek vardır!
“Amerika Birleşik
Devletlerinin Milli Güvenlik Siyaseti Belgesinde iki önemli konu vardır,
bizleri bugünkü karmaşaya ve dağınıklığa iten. Burasını iyi okuyup, aklımızı da
başımıza almazsak yarın için de çok geç kalmış olacağımızı şimdiden
söyleyebilirim:
1*“21’inci yüz yılda;
hiçbir ülke ya da ülkeler topluluğuna STRATEJİK GÜÇ OLMA İZNİ VERİLMEYECEKTİR!”
2*”Bu hedefin sağlanması için önleyici güç kullanımı da dâhil her
yola başvurulacaktır.”
Amerika Birleşik Devletleri’nin, Türkiye toprakları üzerinde ÜÇ
temel, ÜÇ’Ü DE mümkünse ulaşılabilir nitelikte hedefleri vardır:
“1-Büyük İsrail’in oluşturulması,
“2-Büyük Ermenistan’ın oluşturulması,
“3-Büyük Kürdistan’ın
oluşturulması.
Daha uzun vadede:
A-İstanbul merkezli
Büyük Ortodoks devletinin kurulması,
B-Pontus Rum ve Yunan devletinin
kurulması,
C-Konya merkezli HİLAFET devletinin
kurulması!
Çok önemli bir haber:
“Ankara-Cumhuriyet Bürosu.”
“Vali ve kaymakamlar Amerika
Birleşik Devletlerine eyalet uygulaması stajına gittiler.”
“İş İşleri Bakanlığı Strateji
geliştirme Başkanlığı bünyesinde, Amerikan yönetim sistemini görmek ve
uygulamaları incelemek amacıyla 35 Kaymakam ve Vali Muavini, 1,5 aylık kurs
için Amerika Birleşik Devletlerine gittiler.”
Gezi heyetinin başkanı Kadir
Çakır:”Öğrendiklerimizi en iyi şekilde uygulayacağız!” Dedi.
Başkomutan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı Mareşal Gazi Mustafa Kemal’in,06 Mart 1922 tarihinde Türkiye büyük
Millet Meclisi Kürsüsünden tüm dünyaya seslenmişti:
“Efendiler,”
“Avrupa’nın bütün ilerlemesine,
yükselmesine ve medenileşmesine karşılık Türkiye tam tersine gerilemiş ve düşüş
vadisine yuvarlandırılmıştır. Artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa’dan
nasihat almak, bütün işleri Avrupa’nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri
Avrupa’dan almak gibi bir takım zihniyetler belirdi. Hâlbuki hangi istiklal
vardır ki ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin?
Tarih, böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir.”Gazi Mustafa Kemal.
Sayın RTE’NİN, Amerikan
Başkanı tarafından gözden çıkarılacağını sanan, Kürt kökenli ve Musa Arter’in
çok yakını bir AKPELİ Büyük BİR POLİTİKACI tarafından:--Cüneyt Zapsu BİM
mağazalarının Eski sahiplerinden, Eşi de Erkeklerin ön saflarında namaz kılmaya
başlayan ilk kadınımız!----
“Sayın RTE’Yİ delikten aşağıya
süpüreceğinize O’NU kullanmalısınız!”Dediği, yazılı ve dahi
sözlü basınımıza yansıtılmıştı!
BDP Genel Başkanı Selahattin
Demirtaş:”Türkiye (25) eyalete bölünmeli, her eyaletin de özel güvenlik güçleri
olmalı!”Dediğin de Türkiye Halkı ayağa kalkmış ve sessizce de yerine oturmuştu.
Bunun bir anlaşmanın ifadesi olduğuna inanan var mıydı?
İyi okumalıyız ve de uyanmalıyız;
senelerce önce Sayın Recep Tayyib Erdoğan Bey bakınız ne buyurmuştu:
“TÜRKİYEYİ EYALETLERE BÖLMEK LÂZIM.
MERKEZİ YÖNETİMİN BİR TAKIM YETKİLERİ BUNLARA VERİLMELİDİR. BELEDİYE BAŞKANLARI
DA BU KONUDA EN YETKİLİ OLMALIDIR. O BÖLGELERDEKİ HER TÜRLÜ EĞİTİM DE BUNLARA
BIRAKILMALIDIR!”Buz dağının görünmeyen kısmı buradadır Sayın Seyircilerimiz.”Bu parça;”Bölerek Parçalamak”
adlı yazımdan alınmıştır.
Amerika Birleşik Devletleri Federal yapıda bir devlettir. Federe
devletlerden oluşan Federal yapıda bir devlettir. Federe devletler, Maliye, Dış
politika ve Silahlı Kuvvetler yönünden Federal devlete bağımlıdır.
Yasama Organı, Temsilciler
Meclisi ve Senato’dan oluşmaktadır. Federatif sistemle yönetilen devletlerin
yasama organında çift meclis şarttır.1960’ta bu hataya düştük!
A-Federe Devletler, nüfus yoğunluğuna
bakılmaksızın iki Senatör seçerler. Bunlar, Amerikan Kongresini oluşturur.
B-Federe devletlerin nüfus yoğunluğuna
göre seçilen Temsilciler Meclisi 435 üyeden oluşmaktadır.
09 Temmuz 1961 tarihinde kabul edilen
334 sayılı Anayasamıza göre de Türkiye Cumhuriyeti yasama Meclisi iki meclisten
oluşmaktaydı:
1*111.MİLLET MECLİSİ:
MADDE-“67,(1801)Millet Meclisi, genel oyla
seçilen dört yüz elli milletvekilinden kuruludur.
2*1V.CUMHURİYET SENATOSU:
a)KURULUŞ:
MADDE–70,Cumhuriyet Senatosu, genel oyla
seçilen yüz elli üye ile Cumhurbaşkanınca seçilen on beş üyeden kuruludur.
13 Aralık 1960 tarihli ve 157 sayılı Kanunun
altında adları bulunan Milli Birlik Komitesi başkanı ve üyeleri ile eski
Cumhurbaşkanları, yaş kaydı gözetilmeksizin Cumhuriyet Senatosunun tabiî üyesidirler.
Tabiî üyeler, Cumhuriyet Senatosunun diğer üyelerinin tabi oldukları hükümlere tabidirler.
Ancak, haklarında, bu Anayasa’nın 73’üncü maddesinin 1’inci ve 2’inci fıkraları
ve 10’uncu geçici maddesinin 1’inci fıkrası hükümleri uygulanmaz. Tabiî üye
olarak Cumhuriyet Senatosuna katıldıktan sonra bir siyasi partiye girenlerin
tabiî üyelik sıfatı, partiye girişlerinden sonraki ilk Cumhuriyet Senatoluğu
üyeliği seçimi tarihinde sona erer.”
12 Eylül’den sonra; Bölge Valiliği Kanunu
çıkartılmıştır. Jandarma Bölge Komutanlıklarının sayısı ve yerleşme yerlerinin
durumu buna göre düzenlenmiştir. Bölge Valiliklerinin tehlikesi ortaya
atıldığından, 2911 Sayılı Toplantı Ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununda, Bölge
Valiliği yetkisinin İç İşleri Bakanlığınca kullanılacağı vurgulanmıştı.
Daha sonra da Turgut Özal zamanında;
Anadolu’nun Doğusunda ve Güneydoğusundaki sekiz ilde “Olağanüstü Hâl Bölge
Valiliği, “19 Temmuz 1987 tarihinde uygulanmaya konulmuştur. Diyarbakır, Hakkâri,
Siirt, Van’da sıkıyönetim kaldırılınca olağan üstü hâl uygulamasına geçilmiştir.
Bu uygulama da 30 Kasım 2002’de kaldırılmıştır.
Yazılı ve sözlü basınımıza yansıyan çok
önemli bir haber var. Kandil’de ve Sair yerlerde PKK ile müzakerelerde bulunan
MİT mensupları bir maddede anlaşamamışlar: PKK,”Özel Güvenlik Güçleri Kurmak”
isteminde diretmiş! Bu ne demek oluyor! Tüm PKK’LI Hainleri Türkiye Cumhuriyeti’nin
yasal Kürk gücü olarak tanıyacak!
Yeni Anayasada; Türk
Milleti tanımı bulunmayacaktır:”Ulusal Kurtuluş Savaşını yapan Türkiye Halkına
Türk Milleti denir!”Tanımı ve Yasak çizgilere de yer verilmeyecektir.
Amerikanın ve Tarikatların ve Türk ve Türklük düşmanlarının arzu ve istekleri
doğrultusunda; üniter yapımıza ters bir anayasa yazılacaktır. Türk Milletinin kanı
ile yazdığı anayasa yerine mürekkeple yazılan bir anayasa geçecektir. Maaşa
bağlı olarak yalınız el kaldırmakla görev yapan bu Milletvekillerinin
hazırlamış olduğu anayasa bir siyasi partinin anayasası olacaktır. Usulen
seçilecek bir Kurucu Meclis te—Assemble Constitityonel-- emirle yazılmış olan
bu anayasaya meşruiyet kazandıramayacaktır. Bölünmeler ve çatışmalar körüklenecek,
sert bir müdahale ortamı yaratılarak dış güçlerin müdahalesi sağlanacaktır.
Diğer Müslüman ülkelerdeki eylemler Türkiye’de de uygulanacaktır.
Tutuklamaların tek amacı halkı ve çağdaşları korku tüneline sokarak bu
anayasayı gözleri kapalı onaylatmaya yöneliktir. Sonra da bir genel afla tüm
hainler serbest bırakılacak, İftira ve ayak oyunları ile Silivri ve Hasdal
Üsera Kampına doldurulmuş olan masum kahramanlarımız da bu vatan hainleri ile
aynı teraziye konulacaktır. Olaylar bizi bu kötü sonuca götürmektedir,
saygılarımla.”Mürekkeple yazılan anayasayı, başka birisi geldiğinde silerek,
DAHİLİ VE HARİCİ BEDHAHLARIN”İSTEMİ ÜZERİNE,
BAŞKA RENK mürekkeple YENİ BİR anayasa olarak yazar!
Başkaca
nasıl anlatsam