6 Nisan 2012 Cuma

669/DAHA NE SÖYLEYEYİM VE NE DİYEYİM!

                                                                     
                        OSMAN TÜRKOĞUZ
                        osmanturkoguz@gmail.com
                        İzmir;01 Nisan 2012.
                                    DAHA NE DİYEYİM VE NASIL SÖYLEYEYİM!
         Ülkemiz genelinde; Mustafa Kemal’in Türk Gençliğine hitabının üç kelimesi oynanmaktadır:
         GAFLET,
         DALALET,
         HIYANET!
         Buraya gelene kadar diğer anlatılanların el birliği ile tersini yaptık. Sattık, savdık sıra satılmamıza geldiğinde de bir torba kömüre ve bir paket gıda maddesine satıldık. Rahmetli Neyzen Tevfik Kolaylının dediği aynen çıktı:”Soyulurken soğan yaşarır gözler/Soyulurken vatan bakar öküzler!”
         Toplumların karakterleri, düşüp, kalktıkları hayvanların karakterleriyle özdeştir. Bunu çok gözlemlemişimdir.
         Çok önemli bir istihbaratı yazıp durdum. Kimin umurunda. Cengiz Hanın Harzemşahlara taarruzundaki süreci aynen yaşamaktayız. Bir sabah erkenden, Celaleddin Harzemşahın ordugâhına çok önemli bir haberi vermek üzere bir Türk gelir.Doğruca Komutan  Celaleddin’in huzuruna çıkar.Gerekli saygıyı gösterdikten sonra:
         “Devletli Şehzadem; karşı dağın ardında,atlarının donu bakla kırı olan bir ordu çadırlı ordugâha geçmiştir.haberiniz ola!”Der,demez ol Zavallı adama bir ton sopa atarak,yalancılıkla suçlarlar.Akşam üzeri de mevcut olmadığına inandıkları Moğol ordusu tarafından imha edilirler.
         Fetret devrinde, Yıldırım Beyazıt’ın üç oğlu biribiriyle taht kavgasına girmişlerdir. İsa Çelebi Bursa’dadır. Bir köylü, telaşla Şehzadenin huzuruna çıkar ve eydirir:
         “Devletlu Şehzadem, dün akşam nehri geçen bir ordu gördüm!”Der ve yalancılıkla suçlanarak bir ton sopa yiyerek kovulur.Gelen askerler Kardaşı Musa çelebinin askeridir.
          Gelibolu’ya düşman çıkarması beklenmektedir. Enver Paşa salağı Emekli Alman Süvari Tümgenerali Liman von Sanders’i Mareşal rütbesiyle Beşinci ordumuza komutan olarak atar. Türk tezinin aksine ordusunu sahilden içeride mevzilendirerek büyük zayiat vermemize neden olur.19’uncu fırka Komutanı Kurmay Yarbay Mustafa Kemal,düşmanın Arıburnu tarafından çıkarma yapacağını anlatır.Dinleyeni olmaz.Kolordu komutanı Esad Paşa,Mustafa Kemal’in tarif ettiği yere gelir ve:
         “Merak etmeyiniz Mustafa Kemal Bey, düşman buradan çıkamaz!”Der. Silah seslerini duyar, duymaz, Mustafa Kemal, Yaveri Teğmen Zeki Doğanla---Sonradan Hava Kuvvetleri Komutanımız-- birlikte çıkarma yapılacağını söylediği yere gelir.Düşman Kaba tepeye yaklaşmaktadır.kaçmakta olan yirmi ere süngü taktırarak tam siper yaptırır,57’inci alay da yetişerek vatanımız kurtulur.
         Şimdi şu gerçek istihbaratı okuyunuz da saçlarınızı ve başlarınızı yolunuz: Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği dağıldığında;1968 KaraHarapOkulu çıkışlı bir piyade binbaşımız Amerika’dadır. Bir Amerikalı Profesörün konferansına sivil olarak gider. Profesör yeni dünya düzeninden sözetmektedir.”Komünist Rusya’yı dağıttık.Şimdi daha tehlikeli bir durum ortaya çıkmıştır.Rusya’nın bıraktığı boşluğu daha yetenekli bir ulus dolduracaktır.Tüm gücümüzle bu ulusun bu boşluğu doldurmasına engel olmalıyız!”Der.Konferansın bitiminde,Binbaşımız bu Profesörü bir köşeye çekerek sıkıştırır:
         “Rusya’nın bıraktığı bu boşluğu dolduracak daha yetenekli ulus hangi ulustur?”Sıkıştırma sonunda Profesör:
         “Sizin ulusunuz, Türk Ulusudur!”Der.Bunu bana,daha önceleri benim tabur komutanı olduğum bir eğitim taburunun Birinci bölük komutanı ve o sivil giyimli binbaşının arkadaşı anlatmıştı.
         Türk ulusunun başına gelenler Amerikan dostluğumuzun eseridir. PKK olayının başlayarak bugünlere gelmesi, Öcalan’ın yakalattırılması, Öcalansız bir Kürt hareketinin varlığının kanıtlanması anlamını taşımaktadır. Şimdi sıra ile bazı şeyleri yeniden huzurunuza sunmak durumundayım. Önce şu ünlü Kuran Kursu yemininden başlayalım. Bu yemini Ankara’da  özel dershanede çalışan bir kimya öğretmeni bana getirmişti. Bu yemini bilgisayarda çoğaltarak, önce Rahmetli Erdal İnönü’nün SODEP Partisi  genel sekreteri  Bay Ertuğrul Günay’a postalamıştık. Okuyalım da geldiğimiz yerin rastlantısal olmadığını artık anlayalım.Sonra da Amerika Birleşik Devletlerinin Milli Güvenlik Eylem Planını okuyalım.Ya uyanalım ya da uykuda anamızı bellesinler!
            “Ben, Muhammet ümmetindenim. Türkiye, dinsiz, laik bir memleket haline gelmiştir. Hayatımı, Mustafa Kemal dinsizliği ile savaşa adayacağıma, Türkiye’yi bir din ve şeriat devleti haline getirmek için mücadele edeceğime, Kemal Paşa zamanında çıkarılan dinsiz kanunların tatbikini önleyeceğime, kısa zamanda ümmet esasına dayanan, şeriat devletinin kurulması için çalışacağıma, dinim, Allah’ım ve bütün mukaddesatım üzerine yemin ve kasem ederim.”
           “ Şimdi de ikinci ve daha vahim bir belgeyi sunuyorum: Bu belge Türkiye Cumhuriyetini temsil eden devletlilerle Avrupa Birliği arasında imzalanmıştır.”Brüksel Zirvesi Sonuç Bildirisi!”. Bu belgenin başlık bölümü:
         “Presidency Condusons”
         “Madde 23-“Müzakerelerin yalnız Türkiye’yle değil, diğer devletlerle de yapılabileceğinin, müzakereler sırasında Türkiye birkaç devlete bölünürse veya Güneydoğu bölgesinde bir Kürt devleti kurulursa, yeni karara gerek olmaksızın onlarla da müzakere yapılacağına…”
         Dünya üzerinde bulunan her devletin Milli Menfaatlerini gerçekleştirmek için Milli Hedefleri vardır. Bu hedefler, Milli Güvenlik Siyaset Belgelerinde açıklanmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti, Ümmetçiliğe ve dış devletlerin önerilerine kilitlenmiş durumdadır. Bizi ilgilendiren ve bugünkü durumumuzu ve yarınımızı etkileyecek olan Tek şey, Amerika Birleşik Devletlerinin Milli Siyaset Belgesindeki 21’inci Yüzyıl Hedefleridir. Amerika Birleşik Devletlerinin Milli Güvenlik Belgesinde iki önemli konu vardır, bizleri bugünkü karmaşaya ve dağınıklığa iten. Burasını iyi okuyup, aklımızı da başımıza almazsak yarın için de çok geç kalmış olacağımızı şimdiden söyleyebilirim:”
         1*“21’inci yüz yılda; hiçbir ülke ya da ülkeler topluluğuna STRATEJİK GÜÇ OLMA İZNİ VERİLMEYECEKTİR!”
2*”Bu hedefin sağlanması için önleyici güç kullanımı da dâhil her yola başvurulacaktır.”
Amerika Birleşik Devletleri’nin, Türkiye toprakları üzerinde ÜÇ temel, ÜÇ’Ü DE mümkünse ulaşılabilir nitelikte hedefleri vardır:
“1-Büyük İsrail’in oluşturulması,
“2-Büyük Ermenistan’ın oluşturulması,
         “3-Büyük Kürdistan’ın oluşturulması.
         Daha uzun vadede:
         A-İstanbul merkezli Büyük Ortodoks devletinin kurulması,
         B-Pontus Rum ve Yunan devletinin kurulması,
         C-Konya merkezli HİLAFET devletinin kurulması!
                            Çok önemli bir haber:
         “Ankara-Cumhuriyet Bürosu.”
         “Vali ve kaymakamlar Amerika Birleşik Devletlerine eyalet uygulaması stajına gittiler.”
         “İş İşleri Bakanlığı Strateji geliştirme Başkanlığı bünyesinde, Amerikan yönetim sistemini görmek ve uygulamaları incelemek amacıyla 35 Kaymakam ve Vali Muavini, 1,5 aylık kurs için Amerika Birleşik Devletlerine gittiler.”
         Gezi heyetinin başkanı Kadir Çakır:”Öğrendiklerimizi en iyi şekilde uygulayacağız!” Dedi.
          Başkomutan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mareşal Gazi Mustafa Kemal’in,06 Mart 1922 tarihinde Türkiye büyük Millet Meclisi Kürsüsünden tüm dünyaya seslenmişti:
                   “Efendiler,”
         “Avrupa’nın bütün ilerlemesine, yükselmesine ve medenileşmesine karşılık Türkiye tam tersine gerilemiş ve düşüş vadisine yuvarlandırılmıştır. Artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa’dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa’nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa’dan almak gibi bir takım zihniyetler belirdi. Hâlbuki hangi istiklal vardır ki ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin? Tarih, böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir.” Mareşal Gazi Mustafa Kemal.
         Sayın RTE’NİN, Amerikan Başkanı tarafından gözden çıkarılacağını sanan, Kürt kökenli ve Musa Anter’in çok yakını bir AKPELİ Büyük BİR POLİTİKACI—Zapsu-- tarafından:
         “Sayın RTE’Yİ delikten aşağıya süpüreceğinize onu kullanmalısınız!”Denildiğini okumuş muydunuz acaba! Türk toplumunun bazı kesimleri sayesinde,delikten süpürülmekte olanın Çağdaşlık,evrensel hukuk ve Atatürk Cumhuriyeti olduğunu anlamayan kaldı mı?Türk çocuklarının beyinleri yağmaya dayalı Arap gazve öykülerine kilitlenerek asra ve bilime kapatılacağını neden anlamak istemiyoruz?
         BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş:”Türkiye (25) eyalete bölünmeli, her eyaletin de özel güvenlik güçleri olmalı!”Dediğinde Türkiye Halkı ayağa kalkmış ve sessizce de yerine oturmuştu. Bunun bir anlaşmanın ifadesi olduğuna inanan inanmalıdır!” Başka söze gerek var mıdır?
  

İzleyiciler

Blog Arşivi