22 Şubat 2012 Çarşamba

598/ÇAĞDAŞLARIMIZIN ÇOCUKLARINI BEKLEYEN BÜYÜK TEHLİKE!

                                                                                     
OSMAN ÜRKOĞUZ
         osmanturkoguz@gmail.com
         İzmir;23Şubat 2012.

                            ÇAĞDAŞLARIN ÇOCUKLARINI
                               BEKLEYEN TEHLİKE!
Herkesin konuşarak bir şeyler anlattığı bir toplantıda; bir köşede pusmuş gibi oturan Bekir’e seslenmişler:
                                               “Ula oğlum Bekir; bir de sen konuş!”
“Ne konuşayım ağabeyler!”Dediğinde; konuşmaları yönlendiren Emniyet Müdürü;
“ne istersen onu konuş!” Dediğinde, genzini temizleyen Bekir,yüksek sesle:
                                               “Köşenize sıçayım!”Demiş.
“Her aile, en az üç çocuk yapmalı!”Sn. Recep Tayyib Erdoğan
“Her aile, altı çocuk yapmalı!”Daha hızlı bir Bakanı.
“Suça meyilli olan çocukları yürümeden yok edelim!”
Mustafa Aydın, Dumlupınar İlköğretim okulu Müdürü!
“ALAH’IN VERMİŞ OLDUĞU CANI HİÇ KİMSE ALAMAZ!”
“BİR İNSANI ÖLDÜREN TÜM İNSANLARI ÖLDÜRMÜŞ GİİBİDİR!”HZ. Muhammet.
Eyvah! Çocuklarımızın yarısı yürümeden, bir sapığa kurban gitti! Ostüzü.
         Erzurum Lisesi konferans salonunda emniyet şube müdürleri, âmirleri ve İlköğretim ve Ortaöğretim okulu müdürleriyle yapılan huzur toplantısında konuşan Bay Mustafa Aydın, ülkemizi her türlü suçtan kurtaracak yeni bir bilimsel açılım önerisi ortaya atmış, AKP iktidarının çocuklarımızı kimlerin eline bıraktığının tam bir örneğini vermiştir:
         “Öğrenciler döner bıçakları ile dahi kavga etmektedirler. Okulun bulunduğu Yeğenağa mahallesinde 500 metrelik mesafede 4 hurdacı bulunmaktadır. Çocuklar bir defa genellikle hırsız.”EK: Sayın Müdür; başını kaldır da biraz yukarıya bak. Meclisteki saklı suç dosyaları fakirlerin ve çocuklarının mı?”Ostüzü. “Bunun yanında çocuklara devamlı “anneniz yoğurt mayalıyor mu diye sorarım.”Evet mayalıyor” diyorlar. Bir defa yoğurt bozuksa mayası bozuktur. Analar ne kadar kültürlü olursa yetişecek nesil o kadar kültürlüdür. İngiltere’de okullarda şiddetin dozunu ayarlamak için bir takım tartışmalar yapılıyor.Arjantin’de ya da Brezilya’da ,emniyette “suçlu çocuklara nasıl bir şiddet uygulayalım”diye tartışılıyor.Ben bunu bizzat okudum,kafadan atmıyorum,”EK:O zaman dötten atıyorsundur!Ostüzü- En önemli tespitim suça meyilli çocukların ailelerinin %90’ının geçimi sosyal yardımlaşma vakfı tarafından karşılanıyor.”EK:Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar!Gelir dağılımındaki eşitsizlik fakir çocuklarını şuç işlemekte eşit yapar! Yüksek vurgun düzeyindekilerin çocuklarını devlet ve millet soyguncusu,Deniz Feneri vurguncusu ve hain  yapar.Ostüzü.
         “Yıllar önce Brezilya’da sokak çocuklarını yok etmek için bir örgüt kurulmuştu. Kusura bakmayın belki biraz anormal gelebilir ama ben şunu istiyorum: Tıp bu kadar gelişti, yüz nakli yapılıyor. Emniyette suçluların kanını alıp gen haritası çıkarsınlar. Çocuk doğduktan sonra analizi yapılsın. Vatana; millete, bu ülkeye zararlıysa yürümeden yok edilsin!”                                                    Bendeniz bu ruh hastasını dinlerken öleyazdım! Ama biraz kendimi toparlayarak Arap tarihini hatırladım: İslamiyetten önce Arap yarımadasında, kız çocukları fahişe yetiştirilmek üzere ailelerinden satın alınırdı. Para etmeyen kız çocukları da diri, diri mezara gömülürdü. Hz.Ömer’in Hz.muhammed’e itirafından öğrendiğimize göre, O da bir kız çocuğunu diri ve diri gömmüş idi.
         Bu Sayın! Müdüre bir bakar mısınız? Aydaki çukurları sayarken lâğım çukuruna düşenden ne farkı var? Çok farkı var: Lâğım çukuruna düşen boka bulanır, bu Müdür bebek kanına bulanarak boğulur.
         Ünlü Isparta Sitesinde, sakat çocuklar uçuruma atılarak öldürürlerdi. Sağlıklı çocuklar da yedi yaşına geldiklerinde devlet tarafından ailelerinden alınarak asker disiplini ile yetiştirilirdi. Osmanlı da bu şekilde bir uygulamayla Hıristiyan çocukları ailelerinden koparak alırdı.Yeniçeri ve devlet memuru olarak yetiştirirdi.
         Hitler de iyi nesil yetiştirmek için insan haraları kurmuştu ve sakat çocuklar da yürümeden öteki âleme yürütülürdü.
         Devleti soyanlar;samimi Müslümanları Allah ve Din ile kandırarak zengin olanlara ne yapalım?Isparta da yakalanamayan en büyük hırsızı en büyük devlet yöneticisi yaparlardı da!
         Bu Ulema Öğretmenin önerisi gerçekleşirse karşımıza nasıl bir tablo çıkar, düşündünüz mü? Çoğulcu ve çoğunlukçu demokrasi masallarıyla ve ulufe dağıtarak devleti ele geçirenlere sürekli saltanat etme şerefi doğardı! Kendilerine oy vermeyen,Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ışıklı yolundan  ve doğruluktan ayrılmayanlara, gizli bir  tebligat yapılırdı:İ                                                 İki çocuğunuzun yapılan kan testlerinde ve DNA ve GEN analizlerinde,Vatanımıza,Ümmetimize ve dahi Partimize hayırlı olamayacakları anlaşılmıştır.Çocuklarınızı,Partimize de yararlı olabilecek bir şekilde, KİNDAR ve DİNDAR bir nesil olarak yetiştirmemize ve sürekli olarak bize oy vermenize karşılık olarak bu çocuklarınızı emeklemeden,Sayın Mustafa Aydın Ulemamızın önerisi doğrultusunda, yok edilecektir.”Biline. Ps: Allah’ın vermiş olduğu canı, çocuklarımızı teslim ettiğimiz bir ulema almaktadır! “En büyük ibadet te ululemre itaattir!”
        
        

597/KOR EYLE BENİ EMİ!

                                                                     
OSMAN TÜRKOĞUZ
                   osmanturkoguz@gmail.com
                   İzmir;22 Şubat 2012.
                       KOR EYLE BENİ EMİ!
Benim bu basit şiirim, Jandarma                     Derginden 200TL.Ödül aldığı gibi; “Menemen Tarihi” adlı kitapta da yayımlanmıştır. Ostüzü.

                  Bir petek balımsın, bal eyle beni,
                  Bir demet gülümsün gül eyle beni.
                   Yoluna yol oldum a Sarıgülüm,
                   Bırakma elimi yol eyle beni.

                   Aşkına Kul oldum, Kul eyle beni,
                   Yanıp ta Kül oldum, Kor eyle beni
                   Sakızım ağızlarda dil eyle beni.
                   O ince beline kol eyle beni.
                   Canımsın, Cananımsın Can eyle beni.
 

596/HELE ŞÜKÜR!

                                                                        

         OSMAN TÜRKOĞUZ
         osmanturkoguz@gmail.com
         İzmir;22 Şubat 2012.

                            ÇOK ŞÜKÜR MEN DEĞİLMİŞEM!
         Çok büyük bir yazarımız; benim yazılarımın da yayımlandığı bir Onurlu siteye Ültimatom çekmesinin üstünden hayli zaman geçti. Ültimatom’un konusu:”Kulaktan dolma yazılarını mükerreren! Yayımlayan ol yazarın siteden derakap kovulmasını..”Beni bi ateşler bastı ki sormayın,Sayın Hamret Han’ım sırtımı vü başımı sirke ile ovdu.Sebebini söylediğimde de:
         “Benim gözlemlediğim kadarıyla, her görev yerinde en başarılı Jandarma subayı sizdiniz, ama hep sürüldünüz ve kovuldunuz.Bu Büyük Yazarımız sizi işaret etmiştir kanısındayım!Yalaka basından yalamacı yazarların kovulmasından ilham almış olabilir de!”Dedi.
         Bendeniz de:”Bu Büyük Yazarımız, Başbuğ’un istifa etmesi konusunda ısrarlıyım. Bu konuda kendisine güvenenler! Hodri  
Meydan!”Dedi.
         Sayın Bayan Hamret Hanım:”Siz yazılarınızı meydanda değil de evimizin bakla odasında yazıyorsunuz. Meydan pehlivanlara mahsustur. Bu havada kispet bile olsa üşütürsün; sonra zeytin yağı da çok pahalı,gözlerin de arızalı.Otur,oturduğun yerde.O Büyük Yazarımız ayıp etmiş,Allah herkese aynı yeteneği vermiyor ki!”Dedi.Bayağı ırahatladım!Şükür!
     

İzleyiciler

Blog Arşivi