17 Ocak 2011 Pazartesi

239- ULUSAL KURTULUŞ SAVAŞIMIZDA ULUSAL GÜÇLERİN KARŞILAŞTIRILMASI


TÜRKOĞUZ                                        osmanturkoguz@hotmail.com
Çeşmealtı; 01 Haziran 2010.
ULUSAL KURTULUŞ SAVAŞIMIZDA,
ULUSAL GÜÇLERİN KARŞILAŞTIRILMASI!
                    BİRİNCİ BÖLÜM!

Ulusal Kurtuluş savaşındaki kahraman Yiğitlerimizin
  Tanrısal öykülerinin anısına.
“KAHRAMANI olduğu kadar GAFİLİ’DE, HAİNİ DE çok milletiz!”BAŞKOMUTAN MUSTAFA KEMAL. Turgut Özakman, Şu Çılgın Türkler, s.555.

          Efendim, bendeniz bu başlık altında bir kitap yazmayı amaçlamıştım. Bu işin zorluğundan yılmadım ve yılmam da. Yazmış olduğum kitaplar raflarda, ya da alanların elinde kaldı.
          Ulusumuzun kahramanlıklarını ilgilendiren konularda sürekli konuşanları dinlediğimde, bunların üç grupta toplanmış olduklarını gördüm:
                    1*Hiçbir gerçekçi bilgisi olmadan; yalan ve yanlış, kulak dolgunluğunun vermiş olduğu cesaretle konuşanlar;
                    2*Hainler ve Ajan Provokatörler!
                    3*Yunanistan’ı hafife alanlar;
                    4*Türk Ordusunu ve Türk Ulusunu bugünkü seviyesinde sananlar. Atatürk devrimine inanmayanlar.
                    GENEL DURURUMUZ!
          30 Ekim 1918 tarihinde; Limni adasının Mondros Limanında; Agamemnun savaş gemisinde, zorla imzalamış olduğumuz Ateşkes antlaşmasının 7’inci maddesine göre ülkemiz işgal edilmişti.
İstanbul, İzmir, Aydın, Antalya, Konya, Ayıntap, Urfa, Mersin; Adana; Mardin, Maraş, Samsun; Ankara, Eskişehir, İzmit, Balıkesir, Bursa, Bandırma ve çok sayıda kasaba ve köylerimiz, İngiliz, Fransız , İtalya ve Yunanistan tarafından işgale uğramıştı.
Doğuda da Ermeniler Kars’ı işgal ettikleri gibi, Doğu vilayetlerimizde de egemendiler. Karadeniz kıyılarında da Rum-Pontus işgali vardı.
Güneyimizde de Fransız kontrolünde, Ermeni Milisleri katliamlar yapmaktaydılar.
          Yaralı bulunan Yavuz savaş gemimiz İzmit körfezinde bağlıydı. Donanmamızı oluşturan gemiler de Haliç’e çekilmişti.
Bütün denizlerimiz; İngiliz, Fransız, İtalyan ve yunan donanmasının kontrolü altındaydı. Elimizde sağlam bir gemi yoktu.           Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldıktan sonra; Saman pazarındaki bir kiralık binada, 22 deniz subayı toplanarak TÜRK DENİZ KUVVETLERİ KOMUTANLIĞINI OLUŞTURMUŞTU!
          Teşkilat’ı Mahsusa dağıtılmıştı. İstanbul’da birbirinden bağımsız haber alma grupları oluşturulmuştu.

238-TUNUSLULAR NEDEN ALLAH'A HAVALE ETMEDİLER!

        OSMAN TÜRKOĞUZ
        İzmir; 17 Ocak 2011.
                
TUNUSLULAR NEDEN ALLAH’A HAVALE ETMEDİLER!

        Bendeniz, ”Ne Allah’a Havale, Ne de Sandığa Gömme!” Başlıklı bir yazı yayımlamıştım. Hiçbir meraklı Arkadaşım çıkıp ta, “yahu Osman, sen ne demek istiyorsun?” Demedi.
        Eşim Sayın Majeste Hamret Hanım:
        “Sormazlar, okuyup ta geçerler. Soru sormak için insanda iki şey gereklidir. Onların ne olduğunu sen benden iyi bilirsin!” Dedi, topu da taca attı.
        1958 senesinde Uluborlu İlçe Jandarma Bölük Komutanıydım. Mustafa Koç adlı bir Aydın İlkokul öğretmeni arkadaşım, Eğridir’de yayımlanan bir gazeteye yazılar yazardı. Okuduğum, “Toplum olarak her şeyi Allah’a havale etmemizi” eleştiren bir yazıdan O arkadaşıma söz etmiştim. Bir hafta sonra arkadaşım üzgün bir halde:
        “Komutanım anlatmış olduğunuz o fıkrayı yazdığımdan dolayı Eğridir Cumhuriyet Savcısı aleyhimde soruşturma açmış, Ulıborlu ilçe merkezindeki gericilerden de tehditler alıyorum!” Dediydi. O arkadaşı teskin ederek kaynak kitabı eline verip bir de güzel bir savunma yazdıydım.

İzleyiciler

Blog Arşivi